21 Mart 2019

ağaçlar, ışıklar, kokular


Uzak bir yerde yaşamak, gün doğumunun renkleriyle yüzümüzü yıkamak, toprağa basa basa yürümek, tatil olsun diye değil, tenimiz alıştığı için yüzmek, bakkala çakkala, Osman Abi'ye pedal çevirmek ve sevdiğim insanların çatkapı "ben geldim" zilleri.

İşte o zaman geldiğinde sarhoş olabiliriz. 

Günün her saatine yayılan kahvaltı sofraları kurabiliriz ve 
altında uyuyakaldığımız güneş, kimbilir belki de rüyalarımıza evimizin tuzlu ve çimenli kokusunu bırakır.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder