14 Şubat 2019

"elleriM zamanlarla dolu"



Sana hiçbir amaca hizmet etmeyen sorular sormayı ve her soruma cevap bulmaya çalışmanı seviyorum.
Ayağım kaydığı anda sağımda, solumda, önümde, arkamda belirmeni seviyorum.
Beni güçlendirmek için bana karşı dürüst olmanı seviyorum.
Yapmamı sevdiğin şeyleri her yapışımda aynı heyecanı duymanı ve bunu gizlememeni seviyorum.
Bile isteye ya da farkında olmadan yaptığım yanlışlarda, suçu aramaya benden başlamamanı seviyorum.
Hayallerimi kucaklayıp, onların gerçekleşmesi için benden bile daha çok çaba sarf etmeni seviyorum.
Uzaklıkları hiç hesaplamadan yola çıkışlarını seviyorum.
Candanlığını, insanlara alışıklığını, vefanı seviyorum.
Elinin işlemesini ve üretkenliğini seviyorum.
Hiçbir şeyin imkânsız olmadığına beni inandırışını seviyorum.
Estetik kaygını seviyorum.
Üzerindeki mahalle tozunu seviyorum.
Çocukça meraklarını, çocuksu telaşlarını, çocuk sabırsızlanışlarını seviyorum.
Benim kendime gösteremediğim sabrı, senin bana göstermeni seviyorum.
Toprak kokusuna kıymet vermeni seviyorum.
Hiç yargılamamanı seviyorum.
Açık fikirliliğini, yeni deneyimlere mesafesizliğini seviyorum.
Sevdiğin şeyleri çok sevmeni, abartılı sevmeni seviyorum.
Gururunu bir silah gibi kullanmamanı seviyorum.
Koşulsuz koşabilmeni seviyorum.
Kuralsızlığını seviyorum.
Her an her duruma uyum sağlayabilme esnekliğini seviyorum. 
Dost olmayı bilmeni seviyorum.
Haklı olduğunda bile affedici olmanı seviyorum.
Günlerle, zamanlarla, tarihlerle barışıklığını seviyorum.
Yorgunluğunla yormamanı seviyorum.
Umarsızlığını, her oyuna şikayet etmeden katılışını seviyorum.
Hayal gücünün seni özgürleştirmesini seviyorum.
Her yerde her şey olmanı seviyorum.
Olabilmeni, oldurabilmeni seviyorum.
Bana cesaret verişini seviyorum.
Elinden gelenin hep en fazlası olmasını seviyorum.
Mevsim mevsim,
büyüdükçe, 
hata yaptıkça, 
acıttıkça,
biriktikçe, 
yıprandıkça,
iyileştikçe,
düşündükçe,
git gide,
hep bir fazlasıyla,
kıpırdamaksızın ve
hareketin içinde...

belki de en güzeli böyle.


1 yorum: