23 Şubat 2017

--



Sonsuz olan bir şey yok. Büyü rengindeki her şey soluyor. Gölgede bile 33 derecede kalan bir hiçbir şey yok. İnandığım tüm manzara parçaları ufalanıyor. İçimin şiirinde dizeler kırılıyor.
Tutunmak.. ama nasıl..
Yine günler sonsuzdan geri sayımda. Sözcükler itip kakıyor, öyle hoyrat geliyor ki gece... İçimin kuşları üşüyor. Şubat sahiden bitmiyor.

En son ne zaman böyle bir bahara ihtiyaç duymuştum.. Evde ve yalınayak ve yaz tatilinde gibi sıkılacak kadar saatsiz. Pencereleri ardına kadar açmak, toprağımın rüzgârında dağınık oturmak istiyorum.

Çok güçsüzüm. Bu kışlarda, bu sessizlikte, bu limansızlıkta, bu yaşama telâşında.. Ellerimden kayıp gidiyor bir zamanlar sevdiğim ne varsa. Öylece izliyorum, uzaktan, bir başkasının gibi...

Ne sevinç çiçekleri ne de umut üzümleri doluyor kucağıma...
Daha iyi bir insan olabilseydim... Yolu düz kurabilseydim.. Belki başka bir yer ve zamanda..
Böyle közlenmezdi içim. Sırtım böyle dağlar taşımaz, göğsüm böyle dikenlerle çevrilmezdi.
Perişan dolu her şey. Ve bitmiyor. Kaldıkça bitmiyor, tükenmiyor. 
Bir mevsim parçasında kül olmayı becerebilsem.. Oluk oluk kırgınlığı, yorgunluğu üfleyebilsem ovalara..

Yeterlik fiillerinden başka gidecek yer yok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder