Viyana, bugün.
Birini gerçek anlamda bir mutsuzluğa sürüklediysen eğer, o zaman o da seni düşünecektir. Genelde ise erkeklerin çoğu kadınları mutsuz kılar, ve burada bir karşılıklılık yoktur, çünkü başımıza gelen, doğal bir yıkımdır, erkeklerin hastalığından kaynaklanan, engellenmesi olanaksız bir yıkım; kadınlar, erkek yüzünden bu denli düşünmek, ve daha henüz öğrenmişken, öğrendiklerini değiştirmek zorundadırlar, çünkü kişi hep birini düşünmek zorunda kalırsa, o insan için sürekli duygular üretmek zorunda kalırsa, o zaman gerçek anlamda mutsuz olur.
Eğer biri sizi gerçek anlamda mutsuz kılmamışsa, o zaman mutsuzluk duymak, o kişinin arkasından ağlamak olanaksızdır. Kimse aradan birkaç saat geçtikten sonra en genç ya da en yakışıklı erkeğin, en iyi ya da en akıllı erkeğin arkasından artık ağlamaz. Ama tam bir gevezeyle, budalalığı tartışma götürmez biriyle, en tuhaf alışkanlıkların tutsağı olan, iğrenç bir karaktersizle geçirilen altı ay, gerçekten güçlü ve akıllı kadınları bile sarsıntılara sürüklemiş, intihara değin götürmüştür.
Ingeborg Bachmann- Malina
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder