3 Eylül 2014

yer bulamamış


Yine terk edildim.
Yine kapıyı açtım.
Yine bir bilet.
Yine yersizlik.
Yine ellerimde ağrı.
Yine istemsizce plan yapmanın hayat tarafından reddi.
Yine söz geçmeyen bir ritim.
Yine aynı müzik listeleri.

Uyku kısa ömürlü. Gitti. Hemen. Döner dönmez.
Bozkırdan sonra bu nem beynimin bütün boşluklarına doluyor. İki buçuk sene sonra baş ağrılarım kendini bağırıyor.
Yarın gidiyorum. Üçü beşi yok. Günler eksiliyor.
Cebimde çok anahtar. Sütlü kahve içenlerin kendilerine edinecek bir yuva aradıkları doğru mu sahiden? Öyleyse neden bütün sadeciler demirbaş da ben dalga dalga.
Damarlarımı gördüm. Ama sanki ellerimin formu değişiyor. Değişmese de ağrıyor. Aynı şekilde. Belki eskisinden beter. Boynumdan koluma ve oradan da tanımak isteyen parmak uçlarıma.
Hayat hep şekil yapıyor. Karizmatikliğinden değil. Bizi bozmak orgazm olmasına yarıyor, ondan.
Gittim, geldim, ben kendimi yenemedim. Adeta üç günlük sancıyım. Boşa mı temmuzdu. Boşa mı kalabalık caddelerdi yazın konuşlandığı? Göğüs kafesim sancıyor.
Müzik listesi filan yok.
Böyle zamanlarda hep bir ilâ iki arasında gidip geliyor. Arabesk sevilecek eylülmüş gelen.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder