Büyümek zorunda kalıyorsun.
Hayatla mesafesiz ilişkinde tokatsız, küfürsüz, şiddetsiz kalmak pek mümkün olmuyor.
Çelmenin devirdiği vücudunun ağırlığını yeniden doğrulturken güneşin, tozlu göz kapaklarının arasına sızmasına hayır demek de..
Bazı şeyler yirmi yıllık varlığından taşacak kadar yüzyıl yorgunluğunda..
Ama varacağın bir coğrafyan varsa, teninde başaklar sallandırdığın, tomurcuklar açtırdığın, saçlarından nehirler akıttığın bir varılacak coğrafyan varsa, gecenin uykusuzluğu, tenin yorgunluğu, kalbin içinde süründüğü toz, unutuluyor..
Doğunca, büyüyorsun.
Zorunda kalıyorsun.
Hayata mecbur bırakılıyorsun.
Kalıyorsan bana gelen bir bilet al.
Ben omzundaki minik gamzede yerleşikliğe...