tag:blogger.com,1999:blog-130277312024-03-07T06:49:17.783+03:00AMETİST"..KEŞKE YALNIZ BUNUN İÇİN SEVSEYDİM SENİ..."deniz..*http://www.blogger.com/profile/11588499468927945347noreply@blogger.comBlogger1042125tag:blogger.com,1999:blog-13027731.post-48419787804325246592023-12-14T15:34:00.004+03:002023-12-14T15:36:18.213+03:00"Nerelere gidemezdim?"*<p style="text-align: center;"> <a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXSHuPp62a2CrF_V2Ha1DQpLKiu3pDWxfg45ob6GATJ2Co7oTK2033VFGzK0YJMuqg7JyyCPnTdlMlz1jtpdMhqp-WbErhKs06dj6Ol4ZESGR2Uk4Vc3sWb4KLinftKveL2sHuGw1mD_qX3KFI42OmDD_W6uM5II4IRy3finuF3vRBzkHg9IBSUA/s564/d022b141c60fdea0c8aaaa7c76d80b47.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="373" data-original-width="564" height="265" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXSHuPp62a2CrF_V2Ha1DQpLKiu3pDWxfg45ob6GATJ2Co7oTK2033VFGzK0YJMuqg7JyyCPnTdlMlz1jtpdMhqp-WbErhKs06dj6Ol4ZESGR2Uk4Vc3sWb4KLinftKveL2sHuGw1mD_qX3KFI42OmDD_W6uM5II4IRy3finuF3vRBzkHg9IBSUA/w400-h265/d022b141c60fdea0c8aaaa7c76d80b47.jpg" width="400" /></a></p><p></p><p><span style="color: #d0e0e3; font-family: arial;">Kaldığı yerden gibi değil de kalmadığı yeri eşelemek gibi...</span></p><p><span style="color: #d0e0e3; font-family: arial;">İnsanı daha iyi versiyonuna taşıyan şey kesinlikle mütevazi kılıklı ve hatta inkâr edilebilir bir görünmezlikteki arzu ve onun devleşen gölgesi.<br /></span></p><p><span style="color: #d0e0e3; font-family: arial;">Boşvermişlik ve kanıksanmışlık paslandırıcı bir 9-6.</span></p><p><span style="color: #d0e0e3; font-family: arial;">Eskiden bazı günahların ardındaki sebepleri anlamazdım, artık anlıyorum. Anladığım şeye üzülüyorum.</span></p><p><span style="color: #d0e0e3; font-family: arial;">Adaletten uzak bir yerden hak dağıtmak gibi bir niyetim yok ama insanın karakterindeki marazları öğrenmesi ve ideal olandan uzak düştüğü gerçeğiyle yüzleşmesi biraz sabıkalılarla empati kurmasını sağlıyordur belki.</span></p><p><span style="color: #d0e0e3; font-family: arial;">Günler doğuyor ve günler batıyor ve içine hapsolduğumuz bu et bazen ruha yenik düşüyor. Kanunların ve kaidelerin ve temelsiz alkışların arasında tutundurmaya çalıştığımız bu kimlikler başka bir evrende bazı su birikintilerine düşüp ayaklar altında paramparça oluyor, veya çok eski bir rüyadaki daracık bir sokağın çıktığı parkın ortasındaki trabzanın soğuk metaline tutunup kalıyor.</span></p><p><span style="color: #d0e0e3; font-family: arial;">Yine ağaçların aklımı karıştırdığı bir yere vardım ve korkarım ki bunun da kendini iğnelediği mevsim günlükleri ve başlangıcı olmayan sonuçları var...</span></p><p><span style="color: #d0e0e3; font-family: arial;"><br /></span></p><p><span style="color: #d0e0e3; font-family: arial;">Çok iyi bildiğin bir şeye fena halde hazırsızlık yakalanmak. Duygusu bu.</span></p><p><span style="color: #d0e0e3; font-family: arial;">Kehribar. Rengi bu.<br /></span></p><p><span style="color: #d0e0e3; font-family: arial;">"Nerede uzun süre kalırsam, orada sorunlar başlar</span></p><p><span style="color: #d0e0e3; font-family: arial;">Savruluyorum..." Şarkısı da bu.</span></p><p> <br /></p><p> </p>deniz..*http://www.blogger.com/profile/11588499468927945347noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-13027731.post-4407153542793801022023-11-21T16:37:00.000+03:002023-11-21T16:37:27.593+03:00daha önce karşılaşmış mıydık?<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi2n2Db7KlpTnZhRiPxiRUY41ov0pWX4hnOGBr_RYkVlzgQP-gM2v7qiXvJweWUON2KWVzTKqRVbx-416Z0pTf-xgtbkptWMfGWtaZ60pfpmPXHjCFKR0_8bI-VIeokrBq9ryW-ziiCRID31CLVZ6bI4aNM3jxFlxqO5pi5f-o-cGln_ebsCcDmaQ/s564/bad6fb9f11481b74da1a95bf786e5e0e.jpeg" imageanchor="1" style="color: #cccccc; margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="423" data-original-width="564" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi2n2Db7KlpTnZhRiPxiRUY41ov0pWX4hnOGBr_RYkVlzgQP-gM2v7qiXvJweWUON2KWVzTKqRVbx-416Z0pTf-xgtbkptWMfGWtaZ60pfpmPXHjCFKR0_8bI-VIeokrBq9ryW-ziiCRID31CLVZ6bI4aNM3jxFlxqO5pi5f-o-cGln_ebsCcDmaQ/w400-h300/bad6fb9f11481b74da1a95bf786e5e0e.jpeg" width="400" /></a></div><p></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: arial;">Birkaç gün önce İstanbul'un hiç bilmediğimi sandığım ama aslında bilip de unutmayı seçtiğim bir yerinde, bir dairede, bir kadınla fırtınada, yas tutan Ortadoğulu kadınlar gibi gövdesi bir oraya bir buraya sallanan ağaçları izleyerek ve martıların gövde gösterisine şahit olarak üç saat geçirdim. Ne 12 sene önce Eskişehir'in o akşam saatine benziyordu ne de 6 sene öncenin Şişhanesine. Şişhanesine. Buraya kesme işareti koymamak sinirimi bozuyor. Neyse. 12 sene önceyle tek benzerliği kasımda oluşumuz, 6 sene önceyle tek benzerliği de içinde bahar geçen bir mevsimde oluşumuzdu. </span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: arial;">Zaman geçmiş, hem de böyle demetli, düzineli sayılarla. "Nasıl geçti bunca yıl?" </span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: arial;">O kadar bilmiyorum ki. Cevabım umut vaat etmeyen şaşkın bir: "Nasıl geldik buralara?" </span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: arial;">Hiç geçmez sandığımız şeyler geçip, bir de senden eksiltip, üzerine yenileri ekleyip -ki bundan emin değilim çok- sürükleyince o tarihten bu tarihe, oldu bitti galiba.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: arial;">Hiçbir şeye gücümün yetmeyeceğini düşündüğüm bu yerde bi durup da 34 yaşıma, 28'ime ama en çok da 22'ime bakınca.. Sahiden bir baş dönmesi gibi geçiyor hayat. </span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: arial;">Ve silinen izler inatçı gençlik yanılgısından baya silkeliyor insanı. </span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: arial;">Kendimize kazıdığımız şeylerin acıları, tutkuları, tebessümleri, öfkeleri ve nihayet ateşkesleri.., onlar bile siliniyor-muş bazen. Bu biraz üzücü. Kanıtsız kalmışlık hissi. </span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: arial;">Hiç bilmediğim bir evde, benim için bir sürü şeyin anlamının silikleşmiş gölgesiyle otururken bir sürü şey düşündüm. </span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: arial;">Belki de her şey, üzerine yeni masallar yazmak içindir. Belki de bir dua gibi ezberlediğimiz hatıralar kendini tozlaştırmayı seçtiğinde direnmenin çok da bir anlamı yoktur.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: arial;">Belki bazı ezberler ve dualar özgürleşmemizin önünde bir bağdır.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: arial;">Ki dualar ve ezberler genelde öyledir. <br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: arial;">Müspet ilimler yolunda yakışanı yapmak da vazifemiz değil de nedir.</span></p><p><span style="color: #cccccc;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc;"><br /></span></p>deniz..*http://www.blogger.com/profile/11588499468927945347noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-13027731.post-87950887004449563052023-08-04T00:33:00.002+03:002023-08-04T00:33:45.667+03:00Aramızdaki En Kısa Mesafe*<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg7SsEtiQM7g1_fUZ_-MUsNDuTHF5N7jhikM1CumGCUVG6NjqCV0PSVbtjqHrDJ0NHfQEJPC6F2m13LsOZu3JIrA7Hv4uD2iDvmtp6V7JPlZLruYnUjEc0d82FnhI1QadIg4rilwy59ywBtybv5liLjHPWSEHXanuebfcLBnPo4XyhlYywrZcQDqw/s611/d890b4ce8f307c20a95441c3743d65ec.jpg" imageanchor="1" style="color: #faf5e4; margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="611" data-original-width="500" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg7SsEtiQM7g1_fUZ_-MUsNDuTHF5N7jhikM1CumGCUVG6NjqCV0PSVbtjqHrDJ0NHfQEJPC6F2m13LsOZu3JIrA7Hv4uD2iDvmtp6V7JPlZLruYnUjEc0d82FnhI1QadIg4rilwy59ywBtybv5liLjHPWSEHXanuebfcLBnPo4XyhlYywrZcQDqw/w328-h400/d890b4ce8f307c20a95441c3743d65ec.jpg" width="328" /></a></div><span style="color: #faf5e4;"> </span><p></p><p><span style="color: #faf5e4; font-family: arial;">Veda edebilmek çok güçlü bir karar. Yaptım oldu gibi değil, gönül bağlarını gevşetip salmak, ardına dönüp bakacağın tüm görüntüleri silmek. Bir eforla silmek değil ama, dönecek bir yol varsa yolu hatırlamanı sağlayacak ekmek kırıntılarını kuşların yemesi gibi.</span></p><p><span style="color: #faf5e4; font-family: arial;">Bir hikâyeden valizini toplayıp usulca çıkmak, sessizce. Kimsenin hemen bir anda fark edemeyeceği bir hafiflikte, bütün ağırlığını valizine yükleyerek belki yolda onu da yok ederek.</span></p><p><span style="color: #faf5e4; font-family: arial;">Bir zaman alıyor her şey. Eşyanın esaretinden çıkmak arzusu da hemen oluşmuyor. Anlam yüklenilen şeylerin kaybının fikri, yüzme bilmediğin denizde açıkta kalmışsın gibi korkutucu geliyor; tutunacak bir şey olmaması, yitip gitmek. Belki de kanıtları yok edersek unutuluruz korkusudur bu.</span></p><p><span style="color: #faf5e4; font-family: arial;">Bu mevsim birden fazla ses verdi kalbim. Büyük bir doygunlukla ve büyüsünü taşıyarak veda ettiğim bir manzara, tozlu ve kırgın bir hikâyenin yapraklarının dağılıp yok olduğunu gördüğüm, tebessüm yaratan bir rüzgâr, ayağımı yere sımsıkı basmamı sağlamış, güç vermiş ve güçsüzleşmiş, yaşlanmış bir kapı. </span></p><p><span style="color: #faf5e4; font-family: arial;">Her şey, hepsi yaşandı. Oradaydım. En iyi ve bütün kötü versiyonlarımla. Bir veda için çok iyi bir giriş ve gelişme gerekiyor. Sonuç elzem. Ama veda, demlenince çıkan bir renk. Ve tuhaftır ki, sahiden başarıldığında hafiflemekten mi, bir anlatıya nokta koymanın yazar hazzından mı, yaşandığına değdiğinden mi bilmiyorum, iyi gelen bir şey insana. Kendisiyle, seçimleriyle, yaşadıklarıyla arasını yapan bir şey.</span></p><p><span style="color: #faf5e4; font-family: arial;">Sımsıkı topladığım saçlarım çözülüyor gibi şimdi. </span></p><p><span style="color: #faf5e4; font-family: arial;">Yeni sayfalardan korkuyor biraz parmaklarım, kalem tutmak için biraz titrekler.</span></p><p><span style="color: #faf5e4; font-family: arial;">Yeni başlangıçlar da nadas istiyor belki ya da doğurulmak sancıya sancıya.</span></p><p><span style="color: #faf5e4; font-family: arial;">Bir haftadan uzun, iki haftadan kısa bir süredir sürekli ağlamak, ağlaya ağlaya içimden çıkarmak istiyorum bir şeyleri. Üzüntüden değil. Üzüntü hariç değil ama kökeni bu değil. Sanırım o yolda valizi açıp birer ikişer attığımız şeylerden birisi bu. Ağırlıklar kendini benden azad etmek istiyor, ben de hafiflemek..ve bunu yapmanın bir yolu da gözyaşıdır belki. Bir ağlasam veda mektuplarıma imzam da çıkar aslında ama bu konu çok bebek adımlarıyla ilerliyor, kavradım onu.. Büyümen gerekiyor, mevsimleri saymayı bırakman gerekiyor, vurulman ama bir süre ölmemen gerekiyor, nasırlaşman sonra.. Ve aniden bir "çıt". Ve vardığın yer, o veda anı aslında kurduğun bağla en yakınlaştığın, ona karşı en çıplak kaldığın yer.</span></p><p><span style="color: #faf5e4; font-family: arial;">Ve işte şimdi;<i><br /></i></span></p><p><i style="color: #faf5e4;"><span style="font-family: arial;">"Hiçbir şey göründüğü, hatta yaşandığı gibi değil; her şey hatırlandığı gibi..."</span></i><span style="color: #faf5e4;"></span></p><p><span style="color: #faf5e4;"><br /></span></p><p><span style="color: #faf5e4;"><br /></span></p>deniz..*http://www.blogger.com/profile/11588499468927945347noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-13027731.post-20239402114802202852023-06-20T14:55:00.000+03:002023-06-20T14:55:06.640+03:00isimsiz yıldız<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi0GSHo4zxYxin-bFZ4vYWD0SfNicrvkZSWxOITr3yoWUJ2uerMQJV5IUg7IOTG8g-aiCtiErTEIO8hn6FMymGOVNpywh89T4lzGc1U-pB6t5TWTIu5l4BDqupbZK9MKOXVz3EjH56VyLS7ZXJfcgd7C7dVV7_uMvS_0VTKG0V7EsCVxsPfW0Dakg/s600/ede203454cbf9a40117bf4d1113d3c04.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="600" data-original-width="409" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi0GSHo4zxYxin-bFZ4vYWD0SfNicrvkZSWxOITr3yoWUJ2uerMQJV5IUg7IOTG8g-aiCtiErTEIO8hn6FMymGOVNpywh89T4lzGc1U-pB6t5TWTIu5l4BDqupbZK9MKOXVz3EjH56VyLS7ZXJfcgd7C7dVV7_uMvS_0VTKG0V7EsCVxsPfW0Dakg/w273-h400/ede203454cbf9a40117bf4d1113d3c04.jpg" width="273" /></a></div> <p></p><p><span style="color: #d9ead3; font-family: arial;">Çok sevdiğim bir şarkı çıktı şimdi hiç durmayan rastgele listelerin arasından.</span></p><p><span style="color: #d9ead3; font-family: arial;">Sabah, bu mevsime yaş aldıkça nasıl daha da yerleştiğimi düşünüyordum. Nasıl git gide güneşe yakınlaştığımı, pencereleri zorlayan yasemin ve çeşit çeşit yeşerikliğin kokusunun başımı döndürdüğünü, sulara varma düşünün bile içimde çalkantılı bir heyecan yarattığını..</span></p><p><span style="color: #d9ead3; font-family: arial;">İsmime, cismime bu kadar kendiliğinden, içimdeki uçuşuk bir his eşliğinde yakışmak hoşuma gitti.</span></p><p><span style="color: #d9ead3; font-family: arial;">Hayat çok zor, uyandığımız günler, kayıplarımız ve taşlaşan tüm her şeyin ağırlığı çok zor. Bazen hayata karşı küskünlüğüme öyle uzaktan bakınca yazık oldu diyorum, sesime sözüme inen ağır perdelerin tozlarının arasında renklerin soluşu kalbimi kırıyor. </span></p><p><span style="color: #d9ead3; font-family: arial;">Bütün bunların arasında geldi yaz. Çok zor geldi. Bağır çağıra, gösterişli ve baskın o halinden çok uzak bir tavırla geldi. O bile korktu sanki gelmeye.. Yine de insanın içinde tuhaf, tükenmez bir coşku var, buluyor buluşturuyor kendini, sunuyor sana.</span></p><p><span style="color: #d9ead3; font-family: arial;">Ne tuhaf hâlâ yaz akşamlarında sokaklara dökülen, pencere aralıklarından dökülen çatal şıkırtıları eski bir albümü karıştırıyor gibi şenlikli geliyor. Sokaklarda gezinenlerin hiçbirinin kolunda ve gününde bir saat ağırlığı bir, bir yere yetişme telaşı yokmuş hissi ne iyi geliyor.. </span></p><p><span style="color: #d9ead3; font-family: arial;">Bir bahçeye ulaşmak derdim eskiden, şimdi bu hayata karışabilme, gökyüzüne ulaşabilme, denize dokunabilme, güneşin tenini upuzun öpüşüne teslim olabilme, mevsimin içinde yatağını yapabilme diyorum yeterlilik hissine.</span></p><p><span style="color: #d9ead3; font-family: arial;">Çok özlediğim şeyler var, ve çok özlediğim şeyler sanki böyle bir ışık huzmesiyle uyanıp yalınayak başladığımız günlerde bize yakınlaşabilir gibi. Sanki belli bir mesafe kat etmişiz gibi. Sanki gerçekten bütün o taşlaşan yüklerimizi bi' durup dinlendirmeye alabilirmişiz gibi.</span></p><p><span style="color: #d9ead3; font-family: arial;">Sanki yeniden çocuksu bir hisle dudağımızın kıyısına bir çiçek kondurabilir, sanki avuçlarımızın değdiği kedi sırtlarından kendimizi sıcacık bir teslim oluşa bırakabiliriz ve radyoda her an en sevdiğimiz şarkıya rastlamak yeniden bir hediye gibi önümüze düşebilir gibi.</span></p><p><span style="color: #d9ead3; font-family: arial;">Olamaz mı...</span></p><p><br /></p><p><br /></p>deniz..*http://www.blogger.com/profile/11588499468927945347noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-13027731.post-31143461033525666772023-05-14T01:06:00.004+03:002023-05-14T01:06:45.297+03:00Bugün.<p style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi3KsFjA0V8gkv0WLz_74vqUEd8lCOTfYh5cJcJWgHZWWaC42DAbU39W9gIX3LAzouGAYcvd6E05QTqQAZ9JxXz_8A3qC0J4iDbLUBiDl2-hofrsY0yabFpnwXF4hne-xE1RwYy404CUEME0ycDemSBDkiAIkx46lXLfSWH8YSLaqfDnqwiX_s/s705/4009f6852fa0f7af2c130d55cbf801f6.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="705" data-original-width="564" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi3KsFjA0V8gkv0WLz_74vqUEd8lCOTfYh5cJcJWgHZWWaC42DAbU39W9gIX3LAzouGAYcvd6E05QTqQAZ9JxXz_8A3qC0J4iDbLUBiDl2-hofrsY0yabFpnwXF4hne-xE1RwYy404CUEME0ycDemSBDkiAIkx46lXLfSWH8YSLaqfDnqwiX_s/w320-h400/4009f6852fa0f7af2c130d55cbf801f6.jpg" width="320" /></a> </p><p style="text-align: center;"><span style="color: white; font-family: arial;">"Bir gün bunlar bitecek. </span><span style="color: white; font-family: arial;">O zaman hayata daha önce mümkün olduğunu bilmediğimiz bir şekilde şükredeceğiz." </span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: white; font-family: arial;"> </span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: white; font-family: arial;"> </span></p>deniz..*http://www.blogger.com/profile/11588499468927945347noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-13027731.post-20960388493427414322023-04-17T19:51:00.005+03:002023-04-18T11:19:34.245+03:00bahar yokuşu<div class="separator"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQmjoxytrJToS7Zcrm9pUJxGSmMl6zLulr8xyYcKBgVMOMUWnPGSDyOm3LV95kBHRJTsZ8cFg1B3IZrNPJjeh5TSO0YLSFCpzkn8NbFsEg0MMaXpYi3vtLXSZ9UAfyJP9kI7TImXZzdcL2DPmeomD-pIBrvWBTks5WMmCn-OHLQAliVma0jgU/s564/85b27acf5bec230933814f2dba06cb50.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="373" data-original-width="564" height="265" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQmjoxytrJToS7Zcrm9pUJxGSmMl6zLulr8xyYcKBgVMOMUWnPGSDyOm3LV95kBHRJTsZ8cFg1B3IZrNPJjeh5TSO0YLSFCpzkn8NbFsEg0MMaXpYi3vtLXSZ9UAfyJP9kI7TImXZzdcL2DPmeomD-pIBrvWBTks5WMmCn-OHLQAliVma0jgU/w400-h265/85b27acf5bec230933814f2dba06cb50.jpg" width="400" /></a></div> </div><div class="separator"><span style="color: #efe794; font-family: arial;">Önce sözcüklerimizi bıraktık, yüzümüze yerleşen güneşleri,</span></div><p><span style="color: #efe794; font-family: arial;">avuçlarımızı dolduran heyecanlarımızı, kalbimizi ıslatan yağmurları,</span></p><p><span style="color: #efe794; font-family: arial;">kırış buruş olmuş kağıtların kat yerlerinde dağılmış mürekkeplerin dilini,</span></p><p><span style="color: #efe794; font-family: arial;">karın yağmasını pencereler önünde tomurcuğa durur gibi bekleyen çocuk sevincimizi,</span></p><p><span style="color: #efe794; font-family: arial;">baharın kahverengi gözlerimizi yapraklandırışını,</span></p><p><span style="color: #efe794; font-family: arial;">inandığımız şiirleri,</span></p><p><span style="color: #efe794; font-family: arial;">şairlerin hem kalem hem sigara tutan parmaklarını,</span></p><p><span style="color: #efe794; font-family: arial;">terbiye edilmemiş orman dişlerimizi,</span></p><p><span style="color: #efe794; font-family: arial;">göğsümüzü yırtacak güçlü nefesimizi.</span></p><p><span style="color: #efe794; font-family: arial;">Bıraktık.</span></p><p><span style="color: #efe794; font-family: arial;">Gitmelere alıştık, öylece salıverdik ezberlediğimiz şarkıların bir şifre gibi ezberlediğimiz sözlerini yersiz yönsüz zamanlara.</span></p><p><span style="color: #efe794; font-family: arial;">Elinden, kalbinin ucundan, yanağının yuvarladığından, uykularının kirpiklerinden, </span></p><p><span style="color: #efe794; font-family: arial;">bir mevsimin gelişini zapt edemediğimiz bir coşkuyla karşılayan ayarsız sevincinden, </span></p><p><span style="color: #efe794; font-family: arial;">tenden tene çakan şimşeklerle bir daha bir daha dünyaya gelişimizden,</span></p><p><span style="color: #efe794; font-family: arial;">bıraktık öylece kendimizi.</span></p><p><span style="color: #efe794; font-family: arial;">Hop! Nereye? demedik. </span></p><p><span style="color: #efe794; font-family: arial;">Neden demedik, nasıl demedik, başka neyimiz vardı da bol bol savurduk dudağımızın kıyısında açan gelincikleri..</span></p><p><span style="color: #efe794; font-family: arial;">Her şey bir masal gibi şimdi.<br /></span></p><p><span style="color: #efe794; font-family: arial;">Hiçbir şey masal değildi.</span></p><p><span style="color: #efe794; font-family: arial;">Suyun iç çekişini duydum. Göğsümde yankılandı.<br /></span></p><p><span style="color: #efe794; font-family: arial;">Vakit bitti. </span></p><p><span style="color: #efe794; font-family: arial;">Vakti saldık kendimizden azad edip.</span></p><p><span style="color: #efe794; font-family: arial;">Ah artık kimselerin yok, yok, yok...</span></p><p><span style="color: #efe794; font-family: arial;">Vakti yok.</span></p><p><span style="color: #efe794; font-family: arial;"> <br /></span></p><p><i style="color: #efe794; font-family: arial;">"..durup ince şeyleri anlamaya..." </i></p><p><br /></p><p><br /></p>deniz..*http://www.blogger.com/profile/11588499468927945347noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-13027731.post-88753070506868605252022-10-27T22:24:00.002+03:002022-10-27T22:27:09.856+03:00yurt<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiwX_Qk15e4r1yRIYrt8upQokpJOa97EzG6BhvXpTHrtrHt_A7ysPBYXAADFg2N9ruchY3c5dd2Nqyd6QnCjkG3XkE_NHo-8bNxFeQrBEWzwXa4rtcmuBrFuyOTWVL0P2S_lY7JP4hWXd0PqJBV8hlJZ3VNmMMh4__8lY55_U-DYq7Q-4Q98ig/s700/kabuk.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="700" data-original-width="468" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiwX_Qk15e4r1yRIYrt8upQokpJOa97EzG6BhvXpTHrtrHt_A7ysPBYXAADFg2N9ruchY3c5dd2Nqyd6QnCjkG3XkE_NHo-8bNxFeQrBEWzwXa4rtcmuBrFuyOTWVL0P2S_lY7JP4hWXd0PqJBV8hlJZ3VNmMMh4__8lY55_U-DYq7Q-4Q98ig/w268-h400/kabuk.jpg" width="268" /></a></div><span style="color: #274e13;"> </span><p></p><p><span style="color: #b6d7a8;"><span style="font-family: arial;">Bir kapısı olması insanın, güven veren bir his.</span></span></p><p><span style="color: #b6d7a8;"><span style="font-family: arial;">Ardında aradığın şeyi bulabileceğin, kilitsiz bir kapı.</span></span></p><p><span style="color: #b6d7a8;"><span style="font-family: arial;">İçine girip kıvrılabileceğin, elin boş gelsen de kalbin dolu çıkacağın bir yer edinmek.</span></span></p><p><span style="color: #b6d7a8;"><span style="font-family: arial;">Dünyadan uzak, içine kıvrılan...</span></span></p><p><span style="color: #b6d7a8;"><span style="font-family: arial;">İçindeki canavarların da başlarını okşayarak onları şefkâtle dizginleyen birilerinin, bazı cümlelerin, sadece fotoğrafların, anların, anıların olması çoğul hissettiren bir şey insana kendisini.</span></span></p><p><span style="color: #b6d7a8;"><span style="font-family: arial;">Bütün okları kendine çevirdiğin, gergin yayların arasında hedefte durmaya alıştığın bir yerde çok mucizevi bu.</span></span></p><p><span style="color: #b6d7a8;"><span style="font-family: arial;">Kabuklu biri olarak bir başkasına da kabuk yaratabilmenin içimde okşadığı yer çok derin.</span></span></p><p><span style="color: #b6d7a8;"><span style="font-family: arial;">Bir filmin aynı sahnesinde durup, sadece durup, sadece susup, sadece akıttığı bir şeyleri öylece izleyebilmek, akanın birikeceği bir göl olabilmek, sessiz bir anlayışla bunu kendinin gibi kucaklayabilmek çok çarpışma.</span></span></p><p><span style="color: #b6d7a8;"><span style="font-family: arial;">Sokağın ucunda gördüğüm gökyüzünün anbean değişen rengini koşup birine yetiştirmek, </span></span></p><p><span style="color: #b6d7a8;"><span style="font-family: arial;">içeri girdiğinde çiçekli bir salonda desenli bir muhabbete koyulmayı arzuladığım gülümsemeli zamanlar kurmak,<br /></span></span></p><p><span style="color: #b6d7a8;"><span style="font-family: arial;">bir bardağın neminde parmağımı gezdirip, yağmurlar altında ve seneler öncesinde bir anıda yeniden yer bulmak,</span></span></p><p><span style="color: #b6d7a8;"><span style="font-family: arial;">unuttuğumu sandığım hiçbir şeyin yerinin aslında pek de değişmemiş olduğunu kısacık bir aralıkta fark etmek,<br /></span></span></p><p><span style="color: #b6d7a8;"><span style="font-family: arial;">biraz anlamsız, çokça katmanlı geliyor. </span></span></p><p><span style="color: #b6d7a8;"><span style="font-family: arial;">Anlam kendine tek bir anda yer buluyor. <br /></span></span></p><p><span style="color: #b6d7a8;"><span style="font-family: arial;">Bir karşılaşma ürpertisinde, bir sarılışın beklenmedik kuvvetinde, bir yokluğun aniden doluşunda.</span></span></p><p><span style="color: #b6d7a8;"><span style="font-family: arial;">Hepsinde müthiş şaşırıyor, anlam ve özlemin birbirinde eridiğini sanıyorum.</span></span></p><p><span style="color: #b6d7a8;"><span style="font-family: arial;">Bazı filmler var, kimse seninle aynı sahnede durmaz sanıyorsun,</span></span></p><p><span style="color: #b6d7a8;"><span style="font-family: arial;">bazı şarkılar var, unutulur, senin bile defterlerinde sözleri sararır, silinir sanıyorsun,</span></span></p><p><span style="color: #b6d7a8;"><span style="font-family: arial;">anılar bir tek sende kalıyor sanıyorsun,</span></span></p><p><span style="color: #b6d7a8;"><span style="font-family: arial;"> </span></span></p><p><span style="color: #b6d7a8;"><span style="font-family: arial;">ama kabuklar ölmüyor.</span></span></p><p><br /></p><p><br /></p>deniz..*http://www.blogger.com/profile/11588499468927945347noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-13027731.post-72355579835328029682022-09-20T15:57:00.002+03:002022-09-20T16:06:08.724+03:00"İstanbul'da bir evde, çiçekli hapishane"<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQREvtuBoQDHnjrqP5asORI8y2D60NwDT_XOcloOjaE67aLnhu8t8JBKzol-9FnKLD-sPU6Nh9k0BZYoPiEWsDqW2batzMlpsg4QFuSzQF__Hd9ByxGSvcrz9VAMd2x58kFUBMZMnm7leCZDcjEIxkr7KHetxjXJWzlVbe34_TBsxa0_0vrZM/s435/3e968e0d89b736f00a64901880681d37.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="435" data-original-width="435" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQREvtuBoQDHnjrqP5asORI8y2D60NwDT_XOcloOjaE67aLnhu8t8JBKzol-9FnKLD-sPU6Nh9k0BZYoPiEWsDqW2batzMlpsg4QFuSzQF__Hd9ByxGSvcrz9VAMd2x58kFUBMZMnm7leCZDcjEIxkr7KHetxjXJWzlVbe34_TBsxa0_0vrZM/w400-h400/3e968e0d89b736f00a64901880681d37.jpg" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"> <br /></div><p></p><p><span style="color: #f9cb9c;"><span><span style="font-family: arial;">Uzun zaman, milyonlarca zaman geçti gibi her şeyin üzerinden,</span></span></span></p><p><span style="color: #f9cb9c;"><span><span style="font-family: arial;">ama bir boşlukta asılı kalan zaman eskir mi bilmiyorum.</span></span></span></p><p><span style="color: #f9cb9c;"><span><span style="font-family: arial;"> </span></span></span></p><p><span style="color: #f9cb9c;"><span><span style="font-family: arial;">Bir kaybın ardından nereden başlanır yaşamaya,</span></span></span></p><p><span style="color: #f9cb9c;"><span><span style="font-family: arial;">hangi saçılmışlığı hangi rafa yerleştirerek ilk önce...<br /></span></span></span></p><p><span style="color: #f9cb9c;"><span><span style="font-family: arial;">Bir de bunun tekrarının kaçınılmazlığıyla nasıl boy ölçüşülür?</span></span></span></p><p><span style="color: #f9cb9c;"><span><span style="font-family: arial;">Her seferinde yeniden dokuz yaşıma döneceğimi bile bile nasıl büyümeyi başaracağım..,</span></span></span></p><p><span style="color: #f9cb9c;"><span><span style="font-family: arial;">öğrenilmiyor hayat.</span></span></span></p><p><span style="color: #f9cb9c;"><span><span style="font-family: arial;"> </span></span></span></p><p><span style="color: #f9cb9c;"><span><span style="font-family: arial;">Boşlukta asılı kalan şeyler arasında kurumayan kıyafetler de var.</span></span></span></p><p><span style="color: #f9cb9c;"><span><span style="font-family: arial;">Onlara yetişmeyen bir rüzgârı nasıl anlatırsın birine, onu da bilmediğimi fark ettim geçen gün.</span></span></span></p><p><span style="color: #f9cb9c;"><span><span style="font-family: arial;">İçime teptiğim bir sürü cümle parçacığını yan yana getirip anlamlı bir özne nesne yüklem dizilimini başaramadım.</span></span></span></p><p><span style="color: #f9cb9c;"><span><span style="font-family: arial;">Yine, her zamanki gibi.</span></span></span></p><p><span style="color: #f9cb9c;"><span><span style="font-family: arial;">Ne demek istedim ve ne dedim. </span></span></span></p><p><span style="color: #f9cb9c;"><span><span style="font-family: arial;">Suçlamasınlar.</span></span></span></p><p><span style="color: #f9cb9c;"><span><span style="font-family: arial;">Kendim de bilmiyorum.</span></span></span></p><p><span style="color: #f9cb9c;"><span><span style="font-family: arial;">Çok küçücük bir yere dünyaları toplamış gibiyim, ve aniden "hadi" diyor bir an, "hadi çıkar da yüzdür bakalım kağıttan bir gemini". Yeni bir gemi yapmak daha kolay bazen. Ve onu da biriktirmemeyi başarırsan, o zaman belki bi' tık daha hafif.</span></span></span></p><p><span style="color: #f9cb9c;"><span><span style="font-family: arial;"> </span></span></span></p><p><span style="color: #f9cb9c;"><span><span style="font-family: arial;">Olduğum, olmaktan korktuğum, sürüklendiğim, üzerimden atamadığım, suçlulukla sevdiğim ve asla sevemediğim, kavgamın bitmediği, içime sinmeyen birisi gibi bazen aynadaki. En can sıkıcı kısmı bunu tamir edememe halimin öze en yakın oluşunu hissedişim.</span></span></span></p><p><span style="color: #f9cb9c;"><span><span style="font-family: arial;">Belki bi başkası, büyük cümleler kurar ve hizaya sokar içimin kaleydeskopunda çoğalan bu yansımalarını.</span></span></span></p><p><span style="color: #f9cb9c;"><span><span style="font-family: arial;">Bana kalsa ben hep bi' sihirden yanayım.</span></span></span></p><p><span style="color: #f9cb9c;"><span><span style="font-family: arial;">Ama sihrin bile reçetesinde gözyaşı var. </span></span></span></p><p><span style="color: #f9cb9c;"><span><span style="font-family: arial;">Göz demişken...</span></span></span></p><p><span style="color: #f9cb9c;"><span><span style="font-family: arial;"> </span></span></span></p><p><span style="color: #f9cb9c;"><span><span style="font-family: arial;">Sonbahar geldi. </span></span><br /></span></p><p><br /></p>deniz..*http://www.blogger.com/profile/11588499468927945347noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-13027731.post-84801809877664082092022-06-13T16:13:00.004+03:002022-06-13T16:14:26.341+03:00 "Bir şehirde bir kadın..."<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgeVE8prGlBETQaZVx3IZNKxA6OkuW5-MM35rl-Gl6Mo2IhIZ_F-vhpIxV9SJIg_X7FtAa7EZBm6gHygpWuzhu0sGEutP2BLXqsaiz_TS9BULyD6SkFZcptvuloVN7hLgFh4qzAZdyvu2AZ3G2a7eOamxPTS5wP6O-J9WZ2Psjxol6TCK9iprY/s1002/6af1098e857907cfa4df00aeac3fb597.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1002" data-original-width="564" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgeVE8prGlBETQaZVx3IZNKxA6OkuW5-MM35rl-Gl6Mo2IhIZ_F-vhpIxV9SJIg_X7FtAa7EZBm6gHygpWuzhu0sGEutP2BLXqsaiz_TS9BULyD6SkFZcptvuloVN7hLgFh4qzAZdyvu2AZ3G2a7eOamxPTS5wP6O-J9WZ2Psjxol6TCK9iprY/w225-h400/6af1098e857907cfa4df00aeac3fb597.jpg" width="225" /></a></div><br /><span style="color: #8e7cc3;"><span><span style="font-family: arial;"> </span></span></span><p><span style="color: #8e7cc3;"><span><span style="font-family: arial;">Taşlar yuvarlandı,</span></span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span><span style="font-family: arial;">kalbimin tozlarla kaplı bir odası ansızın enkazda kalınca tozların altındaki renkleri hatırladım.</span></span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span><span style="font-family: arial;">Hatırlamak hiçbir şeyi değiştrmedi.</span></span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span><span style="font-family: arial;">Unutmaktan korkuşumla boy ölçüştü. </span></span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span><span style="font-family: arial;">Elim, kolum, aklım, kalbim her şey rayından çıktı</span></span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span><span style="font-family: arial;">ve şimdi</span></span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span><span style="font-family: arial;">bu dağınıklığın gerçekliğine bakıp</span></span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span><span style="font-family: arial;">yeniden emeklemeyi, ayağa kalkmayı, yürümeyi, koşmayı hatırlamak gerekiyor.</span></span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span><span style="font-family: arial;">Ve her bir adımda bir daha bir daha dağılacağımızı bile bile</span></span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span><span style="font-family: arial;">unutarak, hatırlayarak, hiç unutmayarak,</span></span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span><span style="font-family: arial;">bütün bildiklerimizi unutmuş gibi yaparak,</span></span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span><span style="font-family: arial;">olmayanları bile en ince ayrıntısına kadar hatırlayarak,</span></span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span><span style="font-family: arial;"> </span></span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span><span style="font-family: arial;">kalanlarla, kalmak. </span></span></span><br /></p><p> </p>deniz..*http://www.blogger.com/profile/11588499468927945347noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-13027731.post-44686735972893801482022-05-05T15:46:00.004+03:002022-05-05T15:50:40.698+03:00şahit yıldızlar*<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJtyFsXdcPz9kWyPjisupbeB2TCKbSYAfS9aNoG9ttnkZnbL5wfE532ZEzZGy_VVnX3mvsY_tIvnFDw0S9K8MiNtgN7S3Tuv7KojJUnQtGyJx3uzu5Mrq1Rkaoi68V3g06s3avk71MIoQVc4TaM2jswhqB7PNVmj28h2JsEsKPSCzoDmfjXeg/s739/7859fb0026acf6760f23ca3a0b745cd5.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="739" data-original-width="471" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJtyFsXdcPz9kWyPjisupbeB2TCKbSYAfS9aNoG9ttnkZnbL5wfE532ZEzZGy_VVnX3mvsY_tIvnFDw0S9K8MiNtgN7S3Tuv7KojJUnQtGyJx3uzu5Mrq1Rkaoi68V3g06s3avk71MIoQVc4TaM2jswhqB7PNVmj28h2JsEsKPSCzoDmfjXeg/w255-h400/7859fb0026acf6760f23ca3a0b745cd5.jpg" width="255" /></a></div> <p></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #e6ffb0;"><span><span><span style="font-family: arial;">Ev bildiğim ne varsa;</span></span></span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #e6ffb0;"><span><span><span style="font-family: arial;">bir kucak, bir kalp, bir toprak</span></span></span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #e6ffb0;"><span><span><span style="font-family: arial;">sıcak, doygun, çağlayanlar gibi</span></span></span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #e6ffb0;"><span><span><span style="font-family: arial;">kendini aynı gün, aynı daldan yeşerten</span></span></span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #e6ffb0;"><span><span><span style="font-family: arial;">ne varsa en hakikatli biçimde sevdiğim,</span></span></span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #e6ffb0;"><span><span><span style="font-family: arial;">kendimi </span></span></span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #e6ffb0;"><span><span><span style="font-family: arial;">olmam, doğmam, doğurmam gereken yerde hissettiğim,</span></span></span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #e6ffb0;"><span><span><span style="font-family: arial;">çiçeklendiğim,</span></span></span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #e6ffb0;"><span><span><span style="font-family: arial;">ve bulaştırdığım avucumdaki çiçekleri</span></span></span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #e6ffb0;"><span><span><span style="font-family: arial;">mucizesi ömrümün,</span></span></span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #e6ffb0;"><span><span><span style="font-family: arial;">kaynağı gönlümün,</span></span></span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #e6ffb0;"><span><span><span style="font-family: arial;">bahardır,</span></span></span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #e6ffb0;"><span><span><span style="font-family: arial;">yeşildir. <br /></span></span></span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #e6ffb0;"><span><span><span style="font-family: arial;">toprağın bereketi,</span></span></span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #e6ffb0;"><span><span><span style="font-family: arial;">kalbimin alameti,</span></span></span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #e6ffb0;"><span><span><span style="font-family: arial;">şu ömrün hikmeti</span></span></span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #e6ffb0;"><span><span><span style="font-family: arial;">mayıstır,</span></span></span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #e6ffb0;"><span><span><span style="font-family: arial;">beştir. </span></span></span></span></p><p><br /></p><p><br /></p>deniz..*http://www.blogger.com/profile/11588499468927945347noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-13027731.post-85539176312039053922022-03-30T11:26:00.005+03:002022-03-30T16:58:44.564+03:00bir hatıra olana kadar'<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhKY7_QAbKg_e1Bt4psHcRhx4JTIU5Nob0OXlIpBTEpEBcu1u7RPs6aF68Ro95rN31eSF7cmJt0wDkohcuwhZPCUjUiUV5dzGGotFHXMQx7yMRtiHJl9n2w2LI_vRZQFM1VgPk9pAH2oMCVaySIAebdQfJi5iRBozZ9o5dIi0YU-pfZBEUuB2I/s1011/ghds.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1011" data-original-width="564" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhKY7_QAbKg_e1Bt4psHcRhx4JTIU5Nob0OXlIpBTEpEBcu1u7RPs6aF68Ro95rN31eSF7cmJt0wDkohcuwhZPCUjUiUV5dzGGotFHXMQx7yMRtiHJl9n2w2LI_vRZQFM1VgPk9pAH2oMCVaySIAebdQfJi5iRBozZ9o5dIi0YU-pfZBEUuB2I/w224-h400/ghds.jpg" width="224" /></a> </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"> </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><span style="color: #d5a6bd;"><span><span style="font-family: arial;">Tozlanan kitapların arasından kuru bir dal gibi düşüp ortalığı ateşe veren cümleler var. </span></span></span></div><p><span style="color: #d5a6bd;"><span><span style="font-family: arial;">Her yangın yerinin ardındaki; olduğu yerde kamufle bir şekilde sürünen, öylesine, zararsız bir şey gibi.</span></span></span></p><p><span style="color: #d5a6bd;"><span><span style="font-family: arial;">Tozlu, her şey çok tozlu. Ne karlar, ne yağmurlar akıtıyor görüntünün üzerindeki tozu. Yine de güneşimiz hâlâ harcanmamış durumda, büyüsünü konuşturma ihtimalini yabana atamıyorum.</span></span></span></p><p><span style="color: #d5a6bd;"><span><span style="font-family: arial;">Geçmiş zaman ekine düşmüş serzenişlerimi okudum bugün, tadım kaçtı. Geçmemiş aslında. Bu hareketsizlik beni öldürecek. Zamandan elini kolunu çeken güneşe hâlâ bel bağlamam da biraz hüzünlü.</span></span></span></p><p><span style="color: #d5a6bd;"><span><span style="font-family: arial;">Canımın çektiği ne varsa beynimde çalkalana çalkalana cazibesini yitiriyor. Fazla hayal kurmak da bir yerden sonra kabak tadı veriyor.</span></span></span></p><p><span style="color: #d5a6bd;"><span><span style="font-family: arial;">Kendime bekleyecek bir bahar yarattım, korkuyorum orada da çiçek açtıramazsam diye. Bir şeylerin değişmezliği kalbimi kırıyor, bir şeyleri değiştiremez oluşum bütün varlığımı bıçaklıyor.</span></span></span></p><p><span style="color: #d5a6bd;"><span><span style="font-family: arial;">Aynı adımla aynı yolları hiç yol almadan yürüyormuşum gibi, bir yerde kırılacaksa da bir şey fazla eskitiliyor ayaklarımızın altında.</span></span></span></p><p><span style="color: #d5a6bd;"><span><span style="font-family: arial;">Okumak istediğim kitaplar birikiyor, yangınların sebepleri unutuluyor, bir ölüm için kaç kürek toprak gerekiyor..</span></span></span></p><p><span style="color: #d5a6bd;"><span><span style="font-family: arial;">Dilimin dönmediği sözcüklerle konuşmam gereken bir dünyaya itelenmiş gibi hissediyorum, yine çığlığımın kendini okşayıp dindirmeye uğraştığı bir boşlukta asılı kalmış gibiyim. </span></span></span></p><span style="color: #d5a6bd;"><span><span style="font-family: arial;">Dans etmeyi unuttuk,<br /></span></span></span><p><span style="color: #d5a6bd;"><span><span style="font-family: arial;">şiirimizi seçmeyi,</span></span></span></p><p><span style="color: #d5a6bd;"><span><span style="font-family: arial;">ellerimizi boyaya bulamayı,</span></span></span></p><p><span style="color: #d5a6bd;"><span><span style="font-family: arial;">kan ter içinde ada tepelerine tırmanmayı,</span></span></span></p><p><span style="color: #d5a6bd;"><span><span style="font-family: arial;">kendi oyuğumuzu açıp orada uyumayı,</span></span></span></p><p><span style="color: #d5a6bd;"><span><span style="font-family: arial;">bağırmayı,</span></span></span></p><p><span style="color: #d5a6bd;"><span><span style="font-family: arial;">bağrımızı rüzgâra açmayı..,</span></span></span></p><p><span style="color: #d5a6bd;"><span><span style="font-family: arial;"><span>yine de işte, güneş kartım hâlâ cebimde.</span><br /><br /></span></span></span></p><p><span style="color: #d5a6bd;"><span><span style="font-family: arial;"> </span></span></span></p><p><span style="color: #d5a6bd;"><span><span style="font-family: arial;">Unutulan şey yok olmuyor, iyi ki ve kahretsin ki.</span></span></span></p><p><span style="color: #d5a6bd;"><span><span style="font-family: arial;"> </span></span></span></p><p><span style="color: #d5a6bd;"><span><span style="font-family: arial;"><br /></span></span></span></p><p><span style="color: #d5a6bd;"><span><span style="font-family: arial;">Direksiyona hakim olduğumu kim söyledi. </span></span></span></p><p><br /></p>deniz..*http://www.blogger.com/profile/11588499468927945347noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-13027731.post-47478427618209499452022-02-22T01:36:00.004+03:002022-05-05T15:51:26.982+03:00ama bu su...<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEg9slirEJmktqY-KlU18ngyEyXbiFhBnA9I6SbNoSjl6UmBtxhhovf8AV6hQhQPK5sUZRjv5lbqRjL527D-B1GHanL2qhOECdbHkzShoH80NHU0hhs5ZYmcRD6ItXvH35IAJ-StZcicQSS096eD82ch-7InxobYMvgFuZzfjtKNlxmfMyKq7Oo=s743" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="743" data-original-width="494" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEg9slirEJmktqY-KlU18ngyEyXbiFhBnA9I6SbNoSjl6UmBtxhhovf8AV6hQhQPK5sUZRjv5lbqRjL527D-B1GHanL2qhOECdbHkzShoH80NHU0hhs5ZYmcRD6ItXvH35IAJ-StZcicQSS096eD82ch-7InxobYMvgFuZzfjtKNlxmfMyKq7Oo=w266-h400" width="266" /></a></div> <p></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Hiçbir şey kalmadı kalabalıktan geriye.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">İçimde biriktirdiğim seslerin birer üçer beşer metro raylarına döküldüğünü duyuyorum sokağa çıkınca.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Çıkmayınca kendilerini duvarlarıma çarpa çarpa öldürmeye çalışıyorlar,</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">ve ölmüyorlar.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Ne sokakta, ne evde, ne göğüs kafesimin içinde. <br /></span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Hırpani bir kıştı.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Hiçbir zaman eksiltmek istemediğim mevsimlerden birini yitirmek istedim,</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">belki ikisini, üçünü,</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">belki birkaç zamandır bu döngüyü.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Nerede kaldığımın bir haritası yok.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Tanıdık gelen bir şeyler varlığımın herhangi bir yerine tesadüfen dokunduğunda tuhaf hissediyorum.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">İlk kez giydiğim ve hoşuma giden bir kıyafet gibi.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Yabancı ve yeni, ama hissi çok sevecekmişim gibi.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Sevmişim de unutmuşum, sonra aniden hatırlamışım gibi.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Oysa hatrıma güvenim yok hiç.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Sadece üfleyen rüzgârlar, gölde süzülen nilüferin değdiği serinlik, yaz günbatımlarının şekerci dükkanına benzeyen renklerinin izi, bir yerlerime saklayıp da çoğunlukla bulamadığım şarkı parçacıkları olurdu "hadi" dendiğinde avuçlarımda.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Şimdi.. <br /></span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Bu oyuncaksızlık beni mahvediyor.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Bu salıncaksızlık.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Bu, sıkışık seslerin bahçesizliği.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Varışsızlık ve yola çıkışsızlık.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Durmayan sulardan edindiğim dualarımın sözlerini kaybediyorum.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Kayıpların içinde eriyorum.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Üstelik arta arta, ağırlaşa ağırlaşa eriyorum. </span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Ansızın donan bir mum kütlesi gibi.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">İncecik bir sıvıyla eriyip, kaskatı kesilen bir mum gibi.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Sevdiğim şeyler var ve git gide sevmediğim bir sürü şey.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Kış kopkoyu geçti.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Eskiden sadece sol yanımı vuran ağrılar, her zerremi ayrı ayrı yokladı, yer kaplayan ve kaplamayan her zerremi.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Her şeyi bıraktım.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Bu duran halimle, durduğum yerde bin parçaya bölündüm, tek bir parçamı yere düşürmedim.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Avucuna denk geldiklerim usulca geri yapıştırdılar belki bir ihtimal tutar diye, ama</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">bir yanımda köklenen bencil bir yok oluş çemberinden de çıkamadım dışarı.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Hangi mevsimi bekliyoruz böyle.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Hangi kayıp şarkıyı.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Ne çözecek bağı, hangi başka yerimizden bağlanacağız yeniden.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Korkuyorum ve korkmak, olmayan uykularımı bıçaklıyor.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Şehir yavaş yavaş kendini anılarımızdan imha ediyor</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">ve duruyorum öylece.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Duruyorum.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Deniz değil gibi.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Deniz bir su parçası değilmiş gibi.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Su olmaktan kovulmuşum gibi.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Mavi elimden alınmış, vapurları yataksız bırakmışım gibi.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Suçlu ve cezalı gibi.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Gibi.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;">Belki de ta kendisi.</span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;"> </span></span></p><p><span style="color: #d0e0e3;"><span style="font-family: arial;"> </span></span></p>deniz..*http://www.blogger.com/profile/11588499468927945347noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-13027731.post-17274417850553803472021-12-29T01:09:00.000+03:002021-12-29T01:09:10.496+03:00"sonra başka şeyleri özlemeye"<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhS8BhKleoo9sohY2BH6dRLUmWUWWBsOAFSyFKG7zOejhN7NvJcRJIevfCeE0q9LFoOgPWsnZfMJ8FxA74rOtqi9vvgwwzU30qd3-ViDeTTd-X_H5o8yEMM9BCrRMbYu4MGGxa9T8jglmsm-o2h553BKPM372rEDLJJMH173xD164opaKlidBk=s563" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="373" data-original-width="563" height="265" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhS8BhKleoo9sohY2BH6dRLUmWUWWBsOAFSyFKG7zOejhN7NvJcRJIevfCeE0q9LFoOgPWsnZfMJ8FxA74rOtqi9vvgwwzU30qd3-ViDeTTd-X_H5o8yEMM9BCrRMbYu4MGGxa9T8jglmsm-o2h553BKPM372rEDLJJMH173xD164opaKlidBk=w400-h265" width="400" /></a></div> <p></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span style="font-family: arial;">Git gide daha solgun, git gide daha cılız ışıklar. </span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span style="font-family: arial;">Tarihimizden biriktirdiğim karelere bir yenisinin eklenme ihtimalinin başından kalkalı biraz zaman olmuştu, ama sokaklar büyülü. Ve ben büyülenmekten korkmadığım için her şey mübah. </span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span style="font-family: arial;">Yanındayken basacak bir deklanşör aramak çoğu zaman beyhude. Sadece sokaklar, toplu taşımalar, gökyüzü makyajları ve kamusal utançsızlığım var ve hepsi kendiliğinden banyoda.</span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span style="font-family: arial;">Zayıflayan ışık ürkütücü. Yıl biterken daha da. </span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span style="font-family: arial;">Anları süslemek benim işim. Tığ gibi işlemek sözcükleri öpüşlere, kokulara isimler bulmak, sus'lara es'lere romanlar dizmek. Nasıl olacak unuttuğum bir dilin kıyısında tüm bunlar. Uzun bir iç çekişin göğüs kafesine sıkışıp kaldığı bir yerdeyim. Sanki bitti mürekkebi damarımın. Sonra aniden infilak; kar tanesi.</span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span style="font-family: arial;">Şimdi bu yaslandığım gök yalnızlığının hangi köşesinden çekiştirip de kalbime destek yapacağım bilmiyorum. Hangi sokağın köşesinden seni bir apartman girişine çekip de ciğerlerime doldurduğum en sevdiğim renkteki havayı nefesine üfleyebileceğim. Hangi sözcüğüme tutunup bir uçurtma kuyruğu gibi kıvrımlanıp salınacağım, gıdıklayacağım uykulu sükuneti ve nasıl yakalayacağım o vakti; "yeşille beşbuçuk arasında"...</span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span style="font-family: arial;">Ah sevgilim. Biriktirdikçe dökülüyor deliğinden cebimin bütün doğumlar ve evren taneleri.</span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span style="font-family: arial;">Yaldızı kaçmış bir saç tokası gibi hissediyorum bazen. Avucunda sıcak, baş ucumda solgun. Dünyanın tozuyla dolmuş sanki obur kalbim.</span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span style="font-family: arial;">Deniz kenarımızdan başka bir şey düşünemiyorum çoğu zaman. En kolay sihrim bu. İyelik eklerimize tutunuyorum, rüyalara ve büyülere. Bir de bir tren camından gördüğüm; alkış tutan yapraklara.</span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span style="font-family: arial;">Ellerimin ölmesinden korkuyorum sevgilim. Sözcüklerin eteğinden yakalayıp da bir aşkın koynuna oturtamamaktan onları.</span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span style="font-family: arial;">Şiirimi bulamamaktan, buz tutmuş parmaklarımla çiçekler kurutamamaktan, bir hikâye yazamamaktan kahramanı vapurda uyuyan.</span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span style="font-family: arial;">İçi durduğu yerde boşalmış bir ceviz gibi sapasağlam görünüp, açıldığımda küf kokmaktan.</span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span style="font-family: arial;">Kurtarmam gerek. Bir kare gerek,</span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span style="font-family: arial;">bol büyü, çok ışık,</span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span style="font-family: arial;">"ağaçlar, şaraplar"</span></span></p><p><span style="color: #8e7cc3;"><span style="font-family: arial;">gerek.</span></span></p><p> </p>deniz..*http://www.blogger.com/profile/11588499468927945347noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-13027731.post-64705051032237574152021-12-10T00:27:00.000+03:002021-12-10T00:27:28.625+03:00alev alsın öldürme*<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEguPZptBoN5ECCnIQ0qyJvO2xMe5SKWjbuz0ho6lqqXR3QAG_SbCuL3P5SjbC6rtta15gxX4m1DDKDQwX2qklyCarS9V_2j8qnmomJ0x1Eb-vPFpAdFZ94CozLSOsK5URFrL1jbdEaUMYoFT3F2FVnQOz9P01fjWFS5-GiXqWSFCxgCzBHAJKE=s564" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="376" data-original-width="564" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEguPZptBoN5ECCnIQ0qyJvO2xMe5SKWjbuz0ho6lqqXR3QAG_SbCuL3P5SjbC6rtta15gxX4m1DDKDQwX2qklyCarS9V_2j8qnmomJ0x1Eb-vPFpAdFZ94CozLSOsK5URFrL1jbdEaUMYoFT3F2FVnQOz9P01fjWFS5-GiXqWSFCxgCzBHAJKE=w400-h266" width="400" /></a></div> <p></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">Dağına göre mi kar verir bilmiyorum ama bir terk edilişi daha sessiz sedasız öylece izleyecek takatim yok. Senelerdir cevabını bulamadığım bin soruya binini daha eklemeye mecalim...</span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">Kendimi oradan oraya vurup, telafi edebilecekken sadece gelip geçen otobüsleri saydığım bin yıl daha yaşayamam.</span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">Bilmiyorum ki ne oluyor. Bilmiyorum ki bu kadınları neresinden yaralıyorum ve böyle tozlu bir vazo gibi kalakalıyorum.</span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">Bilmiyorum kimin canını neresinden yaktığımı, kimin hangi bahar dalını kırdığımı.</span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">Ama canım çok yanıyor. Yapabileceğim onlarca şey varken hiçbir aralığa giremeyişim, girip de birkaç saniye de olsa kendime baktıramayış canımı çok sıkıyor.</span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">Her santimimi kendi talebim olmaksızın dolduran ruhların bir anda öyle çıplak bırakışı,soğuk; çok soğuk hissettiriyor.</span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">Ben hala M'sizliğe alışamamışken alfabeden bir harf daha eksilmesi....</span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">Aşk tuhaf bir şey. Onu kaybedince anladım. Hayata karşı beraber aşkla tutunmak başka bir şeydi. Artık yanımda kim olursa olsun çok yalnızım. Kim gelirse gelsin hep eksiden düşüyorum. Ama işin kötüsü hep sana çıkıyor sebepler sonuçlar. Birkaç hafta belki bir ay oldu evimizi saçma sapan bir videoda göreli.</span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">"Evimiz". Kimseyle olmayan, bir tek seninle olan "evimiz". Koskoca şehirde, milyonlarca videonun arasında karşıma çıkan apartmanımız. Gecenin bir yarısı, ve bil bakalım nasıl? Tabi ki hâlâ aynı perdelerle. </span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">Neredesin?</span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">Ve ben bir ömür bu sorunun cevabını mı arayacağım gerçekten?</span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">Nasıl görmüyorsun beni?</span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">Hiç kimse tarafından görülmüyor olmak bu kadar dokunmuyor içime.</span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">Hâlâ her şeyin başladığı ve bittiği o yerde tülleri mi çengelliyorsun? Yoksa bambaşka bir koordinatta hiç olmadığın birini mi oynuyorsun?</span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">Ben hâlâ banyonun paspasını senin yaptığın gibi yıkıyorum.</span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">Tokalarımı senin gibi havlupana geçiriyorum.</span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">Durduk yere ananem gibi ananeni, dedeni ve birlikte oturduğumuz balık sofralarını özleyip ağlıyorum.</span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">O ranzayı, günbatımına kadar canını çıkardığımız güneşi arıyorum eski yağmurların arasında.</span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">Ve yeni kayıplarım da hep dönüp dolaşıp sana bağlanıyor.</span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">Sana bağlandıkça öfkeleniyorum. Hak ettiğim her şeyi ve hiçbir şeyi yan yana koyup koyup bir sonuca varamıyorum. Kime ne sorayım? Nasıl bulayım seni de hesaplaşalım? <br /></span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">Sonsuz bir karanlık bıraktın geriye. Neredesin, napıyorsun ve ben sensiz bunca yıl kaç karış yol alabildim de bundan sonra kilometreler aşacağım...</span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">Sevdiğin her şeyi büyük bir hasretle özlüyorum. Öfkemi kaybetmekten çok korkuyorum. Bir gün ansızın Kadıköy'ün bir sokağından veya Beyoğlu'nun bir köşesinden fırlayacaksın ve ben küçük bir çocuğun avucundaki misketler gibi dört bir yana saçılacağım gibi hissediyorum.</span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">Neden.</span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">Ve şimdi tam da kırdığın yerden bir kez daha,</span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">neden.</span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;"> </span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">Lanetini ne zaman çekeceksin üzerimden ve </span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;"> </span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">aşkını.</span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;"> </span></span></p><p><span style="color: #76a5af;"><span style="font-family: arial;">Çok yoruldum. </span></span><br /></p><p> <br /></p>deniz..*http://www.blogger.com/profile/11588499468927945347noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-13027731.post-3484892785156008742021-11-05T01:33:00.000+03:002021-11-05T01:33:07.773+03:00adım geliyor aklıma*<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhM1E1ESxR-LyjO1VGLEtmr5srjTssxmOGyp7m23axivWibnJzHRqPfrxKX0tqRlRL4p8TM9VhoFglZsh5IHvyktGkf-Zy0o3RJVtgvIWQLc8oLXLwiQaa_alTkGMbhEh-7ORZpgg/s300/1e409d22d6d97633bf6a59d067bda9ff.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="250" data-original-width="300" height="333" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhM1E1ESxR-LyjO1VGLEtmr5srjTssxmOGyp7m23axivWibnJzHRqPfrxKX0tqRlRL4p8TM9VhoFglZsh5IHvyktGkf-Zy0o3RJVtgvIWQLc8oLXLwiQaa_alTkGMbhEh-7ORZpgg/w400-h333/1e409d22d6d97633bf6a59d067bda9ff.jpg" width="400" /></a></div> <p></p><p><span style="color: #f08159;"><span style="font-family: arial;">Yerinde durmuyor hiçbir şey. Tozlanmadan, uzun uzun bekleyişin; bekletilişin yasını kusmadan, biriken öfkenin çığlık çığlığa duvardan duvara çarpışını görmeden; öylece uslu, eksiksiz ve mükemmel kalmıyor.</span></span></p><p><span style="color: #f08159;"><span style="font-family: arial;">İçindeki bilmediğin bir kilitte bir anahtarı çeviriyor bazı anlar. Sonra kendi içinden fışkıran bir sürü canavarla ne yapacağını bilemez halde, kendine inanamaz halde, kendinden kaçamaz, kurtulamaz halde, can havliyle tanışmaya çalışıyorsun; bu yeni şeyle savaşmak zorunda olan sen'le.</span></span></p><p><span style="color: #f08159;"><span style="font-family: arial;">Her seferinde, her farklı kilit dönüşünde, o dönüşü sağlayan itkinin varlığına sızışında bilmediğin bir yeni şey daha çıkıyor ortaya. Korkuç bir çoğulluğun içinde doğru -doğru, doğru bir sözcük değil- uyumlanabileceğin yolu bulmaya çalışıyorsun. Bedeninin tepkileri dahil oluyor buna, beyninin kıvrımlarının birbirini nasıl sıkıştırdığının hissi, özlemlerinin içinde yarattığı evren boşlukları, korkularının dipsiz kuyuları...</span></span></p><p><span style="color: #f08159;"><span style="font-family: arial;">Kendinle tanışamıyorsun. Kendini kendinden başka hiçbir şeyle bu kadar utandıramadığını ve yüceltemediğini fark etmek otuzlu yaşların işi mi, dişil vahşiliğin mi, büyüdüğün ve ruhuna bir şekilde bulaşmış ve hiçbir deterjanla çıkmayan toprağın mı; kimbilir...</span></span></p><p><span style="color: #f08159;"><span style="font-family: arial;">Kendini tanımladığın sözcüklerle anlatmıyor kimse seni. Hiçkimse seni, olduğunu düşündüğün insan gibi tanıştırmıyor bir başkasıyla. Sahi bulabiliyor muyuz doğru -doğru, doğru bir sözcük değil- kapsayanlarımızı?</span></span></p><p><span style="color: #f08159;"><span style="font-family: arial;">Sonbahar, sonbahar gibi geçti. Ne tuhaf. Artık hiçbir şeyin bildiğimiz, öğretilmiş haliyle karşılaşamıyorken bu ilginçti. Koyu, azıcık kıvırmaya çalıştığında derin bir kırılışla paramparça olacak, kupkuru ve ıpıslak ve fazla rüzgârlı, ve yaprak döke döke çırılçıplak kalmış, eski anıların mahcubiyetine eklenen tebessümleri bir kenara bırakamamış, defterler arasında kurutulacak bir çiçek gibi..</span></span></p><p><span style="color: #f08159;"><span style="font-family: arial;">Sanırım kurumaya bırakmadan önce bu sonbahara son bir can suyu da versem iyi olur. Bütün bu esrik öz arayışı içinde en olması gereken gibi; hiçbir şeyle üzerini örtemediğim o doğum lekesini gidip kucaklasam.. </span></span></p><p><span style="color: #f08159;"><span style="font-family: arial;">Gök yüzleri, göz yağmurları, güz kuşakları.</span></span></p><p><span style="color: #f08159;"><span style="font-family: arial;">Hatırladığım gibi, hiç yaşanmamış gibi... </span></span></p><p><br /></p><p><br /></p>deniz..*http://www.blogger.com/profile/11588499468927945347noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-13027731.post-91706782563534747272021-09-14T17:41:00.004+03:002021-09-14T17:43:07.997+03:00bu benim unutamamam olsun"<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen="" class="BLOG_video_class" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/j_Dtd0WTeKA" width="320" youtube-src-id="j_Dtd0WTeKA"></iframe></div><br /><p></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #4bbec6;"><span style="font-family: arial;">bahçeler,</span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #4bbec6;"><span style="font-family: arial;">kıyılar,</span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #4bbec6;"><span style="font-family: arial;">hafızanın tozu,</span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #4bbec6;"><span style="font-family: arial;">suların devinimi, </span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #4bbec6;"><span style="font-family: arial;">fısıltılara karışan ağustos böcekleri,</span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #4bbec6;"><span style="font-family: arial;">kalp zamanları,</span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #4bbec6;"><span style="font-family: arial;">ev kokulu koylar,</span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #4bbec6;"><span style="font-family: arial;">nefesine sinen mevsimler,</span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #4bbec6;"><span style="font-family: arial;">çıplak öfke,</span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #4bbec6;"><span style="font-family: arial;">sevişmenin biçimleri,</span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #4bbec6;"><span style="font-family: arial;">yağmurlu iskeleler,</span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #4bbec6;"><span style="font-family: arial;">yanımdan ayırmadığım mektuplar,</span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #4bbec6;"><span style="font-family: arial;">kabuklanan yaralar, </span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #4bbec6;"><span style="font-family: arial;">gitmeler, kalmalar, </span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #4bbec6;"><span style="font-family: arial;">gidememeler, kalamamalar</span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #4bbec6;"><span style="font-family: arial;">ışıklı bir gece,</span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #4bbec6;"><span style="font-family: arial;">karanlık bir gündüz,</span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #4bbec6;"><span style="font-family: arial;">gözlerine gömülü eski bir şarkı,</span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #4bbec6;"><span style="font-family: arial;">şimdi, dün ve evvel zaman içinde.</span></span></p><p><span style="color: #4bbec6;"><span style="font-family: arial;"> </span></span></p><p><span style="color: #4bbec6;"><span style="font-family: arial;"> </span></span></p>deniz..*http://www.blogger.com/profile/11588499468927945347noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-13027731.post-28754628038293835092021-09-06T02:32:00.000+03:002021-09-06T02:32:39.267+03:00piraye<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSM5RiECvMs6fpsuTNEWFTiUWBl0rAyS3ldPEdoCEx1TUn4TAzDwNCKsQoTTHnugg9zoovDeaRvTWq6rcbi-osGH8Bwg320ZgMTaN3yu7ntl_LdiR-8qyjeOMXNwIib6WMDqi_Eg/s846/5da2667409bc82d289c3adeccdde47b8.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="846" data-original-width="564" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSM5RiECvMs6fpsuTNEWFTiUWBl0rAyS3ldPEdoCEx1TUn4TAzDwNCKsQoTTHnugg9zoovDeaRvTWq6rcbi-osGH8Bwg320ZgMTaN3yu7ntl_LdiR-8qyjeOMXNwIib6WMDqi_Eg/w266-h400/5da2667409bc82d289c3adeccdde47b8.jpg" width="266" /></a></div> <p></p><p><span style="color: #ffda85;"><span style="font-family: arial;">En sevdiğim bahçelerden birinde, sarı ışıklarla sarılı ağaçların altındayım. Eylül geldi. Tenimde kıpraşık bir serinlik yürüyor, ısınmak istemiyorum. Yazın bir günde eskidiğine inanasım gelmiyor, belki de hakkını vererek yaşayamadığımız için...</span></span></p><p><span style="color: #ffda85;"><span style="font-family: arial;">Bir elimde "yas" üzerine dört yüz sayfalık bir ağıt kitabı, diğer elimde gözyaşımı gözlerim yerine dökmeye gönüllü, acilen hüznünü giyinmiş bir kalem var.</span></span></p><p><span style="color: #ffda85;"><span style="font-family: arial;">Kalabalıklara giriyorum. Tuhaf, gözlerimi kaçırasım geliyor her şeyden. Utangaç bir kırgınlık mı bu, görülmeyi unuttuğum için görmemeyi seçmek mi bilmiyorum.</span></span></p><p><span style="color: #ffda85;"><span style="font-family: arial;">Sevdiğim her şeyi başka bir gözle mi sevdim, yoksa gözlerinin kahverengi avuçlarına çok yerleştim de şimdi yersiz yurtsuz kaldım; kendiminkiler tuhaf geliyor, bilmiyorum. Bir keşif denebilir belki ya da dönüş, unutuş da ihtimaller arasında.</span></span></p><p><span style="color: #ffda85;"><span style="font-family: arial;">Ayın doğduğu anları yakalıyorum, gecelerin koyu laciverdine batıyorum, gün doğumlarında yorgunluğumu düşünmekten sıkıldığım için kocaman renkli gözleri olan bir kızın kitap okuyuşuna teyelleniyorum.</span></span></p><p><span style="color: #ffda85;"><span style="font-family: arial;">Artık masal beklemiyorum, masala kendim gidiyorum.</span></span></p><p><span style="color: #ffda85;"><span style="font-family: arial;">Okuduğum ve dinlediğim bir sürü şey kalbimi orta yerinden nişan alıyor. Sözcükler... Sözcükler bayım. Hafife alıyorsunuz.</span></span></p><p><span style="color: #ffda85;"><span style="font-family: arial;">Yaşadığımız, uçurumlara sürüklendiğimiz, kül olup yeniden doğmaya mecal bulamadığımız ne varsa; sözcük sözcük, mektup mektup...</span></span></p><p><span style="color: #ffda85;"><span style="font-family: arial;">Bu aralar biraz kayıp. Gürül gürül akıyor, bir yerinden katılayım diyorum, sular kendini çekiveriyor apansız. Tamamlayamıyorum ne ağıdımı, ne malûmatımı, ne serzenişimi, ne de upuzun, apaçık, kilitli sessizliğimi...</span></span></p><p><span style="color: #ffda85;"><span style="font-family: arial;">Çok sevdiğim bir yer burası. Etrafımda oturan herkesi, her kimseler; sadece burada bulunmayı seçtikleri için bile sevebilirim gibi geliyor. Kalbimin bu zayıflığını okşayasım geliyor bazen.</span></span></p><p><span style="color: #ffda85;"><span style="font-family: arial;">Ben korkmuyorum da.., tedirgin oluyorum sanırım. Ben her şeyden tedirgin olurum zaten. Eksiklik, tamamlayamama, fazla gelme, sığdıramama, sığamama...</span></span></p><p><span style="color: #ffda85;"><span style="font-family: arial;">Bir ağlayabilsem aslında, dolar taşar her şey, sele karışır belki bu ürkeklik de, gözlerim çöl ya benim, ya da kahverengi avuçlarına çok alışmışlar ya seninkilerin..olmuyor.</span></span></p><p><span style="color: #ffda85;"><span style="font-family: arial;">Olmuyor. Uyumak ve ağlamaktan sınıfta kalıyorum.</span></span></p><p><span style="color: #ffda85;"><span style="font-family: arial;">Hayatta böyle epey zorlanıyorum.</span></span></p><p><span style="color: #ffda85;"><span style="font-family: arial;">Gözlerimi kapatabilsem..</span></span></p><p><span style="color: #ffda85;"><span style="font-family: arial;">Bu bahçenin rüyasıyla..</span></span></p><p><span style="color: #ffda85;"><span style="font-family: arial;">Ağlayıp karışsam sularına, vapurların altına yatsam, köpük köpük olsam..</span></span></p><p><span style="color: #ffda85;"><span style="font-family: arial;">Hakiki bir yaşamak, gösterişli bir eylül olurdu.</span></span></p><p><span style="color: #ffda85;"><span style="font-family: arial;">Hak edene, edebildiğince..</span></span></p><p><br /></p><p><br /></p>deniz..*http://www.blogger.com/profile/11588499468927945347noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-13027731.post-48495441051586739322021-08-30T01:59:00.001+03:002021-08-30T01:59:10.614+03:00yürümek-<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiE99KZWq3EaBATy0ZoQY-V3uFtlVOW7EbIQVGnozQ27Y2HKkn57zkJy-vktDn_At07vcTJKbdMzxEzm6jYmtUjvxdt5JNdKIxsJkLLQ1CMuxkKtdI0D3rFWcPIaZ6UTTYHmZCEIQ/s500/fb17ddda4bdd2fb6698d989e24c3bef5.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="332" data-original-width="500" height="265" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiE99KZWq3EaBATy0ZoQY-V3uFtlVOW7EbIQVGnozQ27Y2HKkn57zkJy-vktDn_At07vcTJKbdMzxEzm6jYmtUjvxdt5JNdKIxsJkLLQ1CMuxkKtdI0D3rFWcPIaZ6UTTYHmZCEIQ/w400-h265/fb17ddda4bdd2fb6698d989e24c3bef5.jpg" width="400" /></a></div> <p></p><p><span style="color: #64c196;"><span style="font-family: arial;">Bulmam gerek. Bulabilmem için aramam gerek. Bir yerde bir kuvvet bu yolculuğa çıkmam gerek.</span></span></p><p><span style="color: #64c196;"><span style="font-family: arial;">Nereye kadar bilmiyorum. Nereden başlıyor insanın zihninde toplayıp da tozlandırdığı; en ufak bir harekette toz duman olup nefesini tıkayan o albümler dolusu 'an'?</span></span></p><p><span style="color: #64c196;"><span style="font-family: arial;">Hangi sokak köşesinde? Hangi merdivenin basamağında? Hangi kapı eşiğinde? Hangi yağmurlu iskelede? Hangi tren garında? Hangi mezarlıkta? Hangi soğuk odada? Hangi halı kenarı püskülünde? Hangi radyo kanalında? Hangi kokuda? Hangi ninnide, türküde?</span></span></p><p><span style="color: #64c196;"><span style="font-family: arial;">Kaybettiklerinden mi başlaman gerekiyor yüzleşmeye, geriye kalanlarla yetinerek mi?</span></span></p><p><span style="color: #64c196;"><span style="font-family: arial;">Şimdi okuduğum her satır otuz yıllık bir bilet için dürtüyor içimin sandıklarını. Kimbilir yazdığım satırlar ne diyor sessiz çığlıklarla. Kendimi okumaya güç bulamazken nasıl oturacağız masaya, hesaplaşmaya...</span></span></p><p><span style="color: #64c196;"><span style="font-family: arial;">Bütün yolları tersine yürümenin gerektiği yerde her kurduğum cümleyi silip yeniden yazacak kadar yeni sözcük bulabilecek miyim...</span></span></p><p><span style="color: #64c196;"><span style="font-family: arial;">Belki sahiden bir önemi yoktur sözcüklerin.</span></span></p><p><span style="color: #64c196;"><span style="font-family: arial;">Bunu duyduğumdan beri bütün varlığım uyuşuyor, ama belki bunun da bir önemi yoktur.</span></span></p><p><span style="color: #64c196;"><span style="font-family: arial;">Bilmiyorum, bilenler çok iyi biliyor gibi ama.</span></span></p><p><span style="color: #64c196;"><span style="font-family: arial;">Bilmek hafifletiyor olsa bari.</span></span></p><p><span style="color: #64c196;"><span style="font-family: arial;">Sözcüklerimin anlamsızlığını toplayıp bir ömrü boşa çıkarmak da bana kalsın. Kalemlerim kendini kırsın.</span></span></p><p><span style="color: #64c196;"><span style="font-family: arial;">Ne zamandır söylediğim hiçbir şeyin muhattabına dosdoğru ulaşmadığını düşünüyorum. Sonra uzun uzun aynaya bakıyorum. Sonra uzun uzun ağlamak istiyorum. Şehirde bir ağacın dibinde, bir otobüs tekerinde, bir dalga köpüğünde, gürül gürül kalabalığın içinde.. ifade etmediğim, edemediğim ne varsa ata ata.. yok olmak.</span></span></p><p><span style="color: #64c196;"><span style="font-family: arial;">Bilmiyorum ki nerede, ne zaman yankısız kaldı sesim bu kadar, böyle anlamını yitirip kendini duyuramaz oldu... </span></span></p><p><span style="color: #64c196;"><span style="font-family: arial;">Belki bu yüzden kendi kendime söylemem, kendi kendimi ikna etmem gerek kendi öznelerime, nesnelerime...</span></span></p><p><span style="color: #64c196;"><span style="font-family: arial;">Bu eksilişi neyle tamamlarım..</span></span></p><p><span style="color: #64c196;"><span style="font-family: arial;">İçime saklanıyorum.</span></span></p><p><span style="color: #64c196;"><span style="font-family: arial;">Kendi kendime, kendi hatıralarımla her şeyi doğrulayabilir miyim hiç emin değilim, çok korkuyorum ama sesini duyuramadığın yerde seni senden başka kim kurtarabilir ki?</span></span></p><p><span style="color: #64c196;"><span style="font-family: arial;">Gece koyu, içim ağlayamadığım bütün zamanlarla sırılsıklam. Islana ıslana kendimi çürütüyorum. Çürüyen toprağımla kurtları besliyorum. Kayboluyorum parça parça. Belki de kaybolmaktan bu kadar korktuğum için sürekli her adımdan sonra ardıma bakmak..; bu iyi bir fikir değildir.</span></span></p><p><span style="color: #64c196;"><span style="font-family: arial;">Çok yürümem gerek, çok kaybolmam, belki bu kadar da muhafaza etmeye çalışmadan, belki yolda yeni sözcükler bulup hepsini en baştan bir daha anlamsızlaştırmam..</span></span></p><p><span style="color: #64c196;"><span style="font-family: arial;">Vazgeçmeyi, kaybolmayı, yok olmayı, yabancılaşmayı, unutmayı.</span></span></p><p><span style="color: #64c196;"><span style="font-family: arial;">Unutmayı; başka bir ses belki de sadece bir sessizlik olmayı deneyerek..</span></span></p><p><span style="color: #64c196;"><span style="font-family: arial;">Giderek, kalarak, kanayarak, sızlayarak, susarak..</span></span></p><p><span style="color: #64c196;"><span style="font-family: arial;">Duyuramadığım ne varsa onlarla kül olarak.</span></span></p><p><span style="color: #64c196;"><span style="font-family: arial;">Yeni bir sayfa gibi;</span></span></p><p><span style="color: #64c196;"><span style="font-family: arial;">ya da hiç başlanmamış bir cümle gibi...</span></span></p><p><br /></p><p><br /></p>deniz..*http://www.blogger.com/profile/11588499468927945347noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-13027731.post-15049665254608326832021-08-19T11:12:00.001+03:002021-08-19T11:15:05.465+03:00Bütün felaketlerden hemen önce'<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEghoYLaXhhsT8kN_it2o3idfYU8sa2bPjldF6sDZAnaBaWE78FVommjpE-Gl8ssXkmPvUtT3dO00gl8s6drHYgCQ8qWofZreerrMygtL8Ny2HG0RJj1ejmMAE1dyCHVBJvqHgB8XA/s734/00362a3e45d95f29c757867e3fa095bf.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="734" data-original-width="500" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEghoYLaXhhsT8kN_it2o3idfYU8sa2bPjldF6sDZAnaBaWE78FVommjpE-Gl8ssXkmPvUtT3dO00gl8s6drHYgCQ8qWofZreerrMygtL8Ny2HG0RJj1ejmMAE1dyCHVBJvqHgB8XA/w273-h400/00362a3e45d95f29c757867e3fa095bf.jpg" width="273" /></a></div> <p></p><p><span style="color: #ffe599;"><span style="font-family: arial;">Doğduğun evde uyanmak.. Hayır uyuyamamak. Tuhaf. Yıllar kabuğumu sertleştiriyor. Bir yandan da bu kabuk içine doldurduğum ne varsa sürekli çalkalanıyor. İç organlarım yer değiştiriyor sanki. Duygularım. Hüznüm. Şiddetim.</span></span></p><p><span style="color: #ffe599;"><span style="font-family: arial;">Bak şimdi çalma listesinde aniden ilk aşkımın şarkısı çalıyor. Taş kesildiğim zamanlar geçmiş... Her şey geçiyor. mu.. Ne iyileştiriyor insanı bilmiyorum; kendini affetmek olsa gerek.</span></span></p><p><span style="color: #ffe599;"><span style="font-family: arial;">Bu aralar gerçekliğe kaptırıp ne kadar sürgüne yolladığım duygum varsa taşkınlar halinde fışkırıyor gecelerden, yaralı rüyasızlığımdan. </span></span></p><p><span style="color: #ffe599;"><span style="font-family: arial;">Olduğum yerler, içinde bulunduğum beden, defterlerimin arasında çiçek kurutur gibi kuruttuğum dünlerim, kanımın yönünü değiştiren şarkılarım, ezbere bildiğimi çoktan unuttuğum dizeler..</span></span></p><p><span style="color: #ffe599;"><span style="font-family: arial;">Bu aralar sandığımdaki her şey kendini hatırlatıyor. Bana kim olduğumu bağırıyor.</span></span></p><p><span style="color: #ffe599;"><span style="font-family: arial;">Korkuyorum. Mahvolmaktan.</span></span></p><p><span style="color: #ffe599;"><span style="font-family: arial;">Biliyorum kendimi kendime bırakırsam mahvolurum çünkü.</span></span></p><p><span style="color: #ffe599;"><span style="font-family: arial;">Gösterişli olur ama, gücüm var mı..</span></span></p><p><span style="color: #ffe599;"><span style="font-family: arial;">Karar mevsimi olmadığını, sadeleşmeye çalıştıkça içimi kalabalıklaştıracağımı biliyorum. Sokaklarımın yönlerini yitireceğini.. Ben bunu hep yapıyorum.</span></span></p><p><span style="color: #ffe599;"><span style="font-family: arial;">Kapa gözlerini.. 1..2..3.. Ve ayaklarından başlayarak tüm vücudunda güneşin sıcaklığını hisset. Böyleydi di mi..</span></span></p><p><span style="color: #ffe599;"><span style="font-family: arial;">Güneşe, toprağa ve suya gömüyorum kendimi, çiçek açacaksam doğru yerde pedal çeviriyorum, yanlış biletler kesiyorum.</span></span></p><p><span style="color: #ffe599;"><span style="font-family: arial;">Bir sürü şey var. Sormak istediğim ve susmak istediğim.</span></span></p><p><span style="color: #ffe599;"><span style="font-family: arial;">Aniden kapısından girmek istediğim yerler ve ardıma bakmadan çekmek istediğim kapılar.</span></span></p><p><span style="color: #ffe599;"><span style="font-family: arial;">Görmek istediğim gökyüzü renkleri, yürümek istediğim sokaklar, binlerce kez daha dinlemek istediğim şarkılar, affetmek istediğim hikâyeler...</span></span></p><p><span style="color: #ffe599;"><span style="font-family: arial;">Çok düşünüp, ama o kadar çok düşünüp neredeyse "yaşadık" bunu diyebileceğim kendimi kandırışlarım var. Hayal belki. Hayal dediysem bir fotoğraf kadar kısa ömürlü* bir öpücük kadar upuzun...</span></span></p><p><span style="color: #ffe599;"><span style="font-family: arial;">Neden uyuyamıyorum doğduğum evde? Anneanne?</span></span></p><p><span style="color: #ffe599;"><span style="font-family: arial;">İçimde çırpınan bir şey var. Çatlatacak çeperini nefesimin, nabzımın, sabrımın.. Ve çatlağından yabani bahar otları, çiçekleri mi fışkıracak, kopkoyu bir yitiriş mi bilmiyorum.</span></span></p><p><span style="color: #ffe599;"><span style="font-family: arial;">Korkuyorum.</span></span></p><p><span style="color: #ffe599;"><span style="font-family: arial;">Şarkıyı bir kez daha açıyorum, bin kez daha.</span></span></p><p><span style="color: #ffe599;"><span style="font-family: arial;"> </span></span></p><p><span style="color: #ffe599;"><span style="font-family: arial;">Gün doğdu. Doğduğum yerde.</span></span></p><p><span style="color: #ffe599;"><span style="font-family: arial;">Uyumadım da ölmedim de.<br /></span></span></p><p><span style="color: #ffe599;"><span style="font-family: arial;"> </span></span></p><p><span style="color: #ffe599;"><i><span style="font-family: arial;">temmuzun bi' yerinde, 07:35 </span></i></span></p><p><br /></p>deniz..*http://www.blogger.com/profile/11588499468927945347noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-13027731.post-36065212274232920542021-07-15T01:18:00.000+03:002021-07-15T01:18:45.875+03:0032'<p><span style="font-family: arial;"></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFO70hrYM4hA541zLIN1_R35qqATMg4Klpi7SenmpaS8yVspdYVdWUZrcNEKmSbZ_YVblrshkZ_2wOupc99WPftghLE3kQZ-24PZWxPBTD3qaXkUgSTK1l33fErNyLu2nJiR2AUQ/s800/75be5d5e8b0e09c2019019dea1070007.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="800" data-original-width="565" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFO70hrYM4hA541zLIN1_R35qqATMg4Klpi7SenmpaS8yVspdYVdWUZrcNEKmSbZ_YVblrshkZ_2wOupc99WPftghLE3kQZ-24PZWxPBTD3qaXkUgSTK1l33fErNyLu2nJiR2AUQ/w283-h400/75be5d5e8b0e09c2019019dea1070007.jpg" width="283" /></a></div><span style="color: #f484cb;"> </span><p></p><p><span style="color: #de94f7;"><span style="font-family: arial;">"Sıkı sıkı kapalı tuttuğum avuçlarımı ve hep gergin topladığım saçlarımı açmam için bana güç veren cesaretime teşekkür ederim. Avuçlarımı terleten heyecanlarıma ve başımı ağrıtan korkularıma teşekkür ederim. Çok kırılgan ama çok güçlü, çok yumuşak ama çok sert kalbime, sonu gelmeyen, bitti sandıkça göğsümün ortasında daha çok çiçeklenen sevgiye ve o sevginin sonsuz ve gerçek kaynağına teşekkür ederim.</span></span></p><p><span style="color: #de94f7;"><span style="font-family: arial;">Beni tıpkı kendi gibi sakin, kendi gibi fırtınalı, kendi gibi renkli, kendi gibi tekdüze ve kendi gibi sıradışı yaratan doğaya, yıldızlara, evrenin düzensiz düzenine teşekkür ederim.</span></span></p><p><span style="color: #de94f7;"><span style="font-family: arial;">Bu çok basit ve çok ihtişamlı, çok sade ve çok karışık, çok yalnız ve çok kalabalık hayata teşekkür ederim.</span></span></p><p><span style="color: #de94f7;"><span style="font-family: arial;">Hepsine, çok teşekkür ederim."</span></span></p><p><span style="font-family: arial;"> </span></p><p><span style="font-family: arial;"> </span><br /></p>deniz..*http://www.blogger.com/profile/11588499468927945347noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-13027731.post-40099387342300906572021-06-18T11:42:00.005+03:002021-06-18T11:44:49.370+03:00rüzgârın sözü'<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgnpWZ3OnMg5Zfj_EtgQYjpQwQ3hOweoBRfY1OutV1GhMViRv9Jt8sfQ4HumyuMQ6YK_DzxO_IESTjpJNT11-su6hi3AjvpdidoQ2TIOIS4YhG8Kg5yRK7HmmEYSczLAiewTG2F6w/s1020/82bb58df49b6ad4c9cc5754f8b391240.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1020" data-original-width="564" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgnpWZ3OnMg5Zfj_EtgQYjpQwQ3hOweoBRfY1OutV1GhMViRv9Jt8sfQ4HumyuMQ6YK_DzxO_IESTjpJNT11-su6hi3AjvpdidoQ2TIOIS4YhG8Kg5yRK7HmmEYSczLAiewTG2F6w/w221-h400/82bb58df49b6ad4c9cc5754f8b391240.jpg" width="221" /></a></div> <p></p><p><span style="color: #c0d7f9;"><span style="font-family: arial;">Hiçbir şey aynı kalmıyor. Bu, yaşanmadıkça anlaşılmıyor. Hayatın o durağanlığı kendi içinde bir sürü tohum atıyor toprağına... Zamanı ne zaman gelecek diye sabırsızlandığımız ne varsa; hazırlık yaptığımız, bütün o bekleyişe inat hep en beklemediğimiz anda oluyor. Hiçbir şeye hiçbir zaman tam teşekküllü duygularınla, kontrolünü yitirmeden dahil ve şahit olamıyorsun.</span></span></p><p><span style="color: #c0d7f9;"><span style="font-family: arial;">Şimdi başka bir yere kıvrılıyor yol. Alışkanlıkların son tüketim tarihi yaklaşıyor. Yağmurlarla uğurluyoruz yorulmuş, kışla yoğurulmuş umutsuzluğumuzu, yerleşikliğimizi...</span></span></p><p><span style="color: #c0d7f9;"><span style="font-family: arial;">Hiçbir şey tastamam görünmese de, baharını bekleyen çiçeklere ne çok inandığımız geliyor aklıma. Hatırladığım ne varsa göğsümde filizleniyor.</span></span></p><p><span style="color: #c0d7f9;"><span style="font-family: arial;">Sürekli çatlaklarını bir arada tutup, içindeki suyu sızdırmamaya çalışan bir vazo gibi ayakta ve bir bütün olarak durabilmeye çalışmak, içimdeki çiçekleri soldurmadan, çürütmeden, öldürmeden o bir avuç suda yaşatmaya uğraşmak bazen bütün yaşam kaslarımı çok zorluyor.</span></span></p><p><span style="color: #c0d7f9;"><span style="font-family: arial;">Yine de bırakamıyorum. Bırakmak, bırakılmak...</span></span></p><p><span style="color: #c0d7f9;"><span style="font-family: arial;">Uçmayı unutmuş bir kuş gibi zaman...</span></span></p><p><span style="color: #c0d7f9;"><span style="font-family: arial;">Kendini öğrenip öğrenip geri unutman, unutup unutup yeniden hatırlaman, her baharda açman, her maviliğe kanat çırpman, illa ki kendini o hayatın bir köşesine teyellemen gerekiyor.</span></span></p><p><span style="color: #c0d7f9;"><span style="font-family: arial;">Taşlar nereye yuvarlanıyor, kaç yıllık çamların kozalakları nerede birikiyor, geldiğimiz yollar kendini mi siliyor, yoksa yarına çeyiz mi diziyor, güneş kimin için hangi dağın ardından doğuyor, bilmiyorum...</span></span></p><p><span style="color: #c0d7f9;"><span style="font-family: arial;">Bir ıslık gibi, iki dudağımız arasında ince bir nefes gibi gelip geçiyor mevsimler,</span></span></p><p><span style="color: #c0d7f9;"><span style="font-family: arial;">geriye kalanlar;</span></span></p><p><span style="color: #c0d7f9;"><span style="font-family: arial;">iç sarmaşıkları,</span></span></p><p><span style="color: #c0d7f9;"><span style="font-family: arial;">gövdemizde sızlayan ağaç kabukları,</span></span></p><p><span style="color: #c0d7f9;"><span style="font-family: arial;">hatırladıkça genişleyen mavilikler ve</span></span></p><p><span style="color: #c0d7f9;"><span style="font-family: arial;">rüyası ömrün.</span></span></p><p><span style="color: #c0d7f9;"><br /></span></p><p><span style="color: #c0d7f9;"><br /></span></p>deniz..*http://www.blogger.com/profile/11588499468927945347noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-13027731.post-58867399891555495552021-06-08T01:00:00.000+03:002021-06-08T01:00:27.430+03:00Kader veya M'<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinJ35BLUfgq_LJdgdLsL55M7zNqqwV06M9kuCTBVX_oDTpwqNRMQK689KzyRWpX4arM-1NwFnpa8LfgOgDBTmEjdxCxNOhFl2XUWHvyVDNPh8c1A1NYue38tVKwtfxYZBmuwzJ9w/s940/511b2be83f2fc37b61e6c5acfeb4fed2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="940" data-original-width="564" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinJ35BLUfgq_LJdgdLsL55M7zNqqwV06M9kuCTBVX_oDTpwqNRMQK689KzyRWpX4arM-1NwFnpa8LfgOgDBTmEjdxCxNOhFl2XUWHvyVDNPh8c1A1NYue38tVKwtfxYZBmuwzJ9w/w240-h400/511b2be83f2fc37b61e6c5acfeb4fed2.jpg" width="240" /></a> </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"> </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">Belki de hız yapamamamın sebebi sensin. </span></span></div><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">Hiç beklemediğim bir anda sayfaların arasından kucağıma düştün yine.</span></span></p><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">Göğüs kafesimi sımsıkı sardı unuttuğumuz, unuttuğumuza yemin edebileceğimiz ne varsa. Isırganlarınla kaplandı yine içim. Acıttın canımı yine yokluğunun uzak bir hissiyle. </span></span></p><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">Seninle bir sokak başında karşılaşma ihtimali nasıl depremse, öyle aniden bir kitabın içinden açık saçık göz kırpışının da bir farkı yok. </span></span></p><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">Nerede olduğunu bilmiyorum, başına neler geldiğini.</span></span></p><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">Böyle diyorum çünkü biliyorum belaya tutkun yanın rahat durmaz. </span></span></p><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">Sığınabildin mi bir yerlere felaketlerde, bilmiyorum onu da. Artık o liman ben değilim sonuçta. </span></span></p><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">Hangi yıldı; şehrin sağında solunda "deniz misin, liman mısın?" duvar yazılarının peşine düşmüştüm. O zaman deniz değilmişim ben. Bunu da çok sonradan öğrendim. </span></span></p><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">Oysa senin denizin olabilseydim eğer, beni öldüremezdin. </span></span></p><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">Peki sen ne yaptın? Öldün mü yoksa güçlendin mi? </span></span></p><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">Bence cılızlaşmışsındır. Hâlâ aynı şeyleri seviyor ama eskisi kadar iyi rol yapamıyorsundur. Belki de senin sevgin genel olarak böyle; sahneye yakışan, kuliste makyaj silen, sokakta yok olan bir şeydir. Onu da bilmiyorum. Hiçbir şeyi bilmediğim gibi.<br /></span></span></p><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">Eve gidiyor musun hiç? </span></span></p><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">Bir sebeple sokakları didiklemem gerekti geçenlerde, anneannenin evine baktım bir süre.</span></span></p><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">Anaokulumun ve ilk sevgililerimden biriyle sürekli buluştuğum lisenin olduğu, aynı sokaktaki o büyülü ev. Hiç düşünmemişim bunu da. Büyüyüşümün tek bir doğru üzerinde böyle konumlandığını. İçim üzüldü yan yana gelince hepsi.<br /></span></span></p><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">Evi de terk ettin belki.. Belki üzerine toprak atman gereken kayıpların oldu, belki artık çam kokusu almıyorsun, ve hatta kalbinin haritalarından bile sildin yerleşimleri...</span></span></p><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">Ben de terk ettim belki, öldüğüm için.</span></span></p><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">Başka türlüsünü oldurmaya uğraşmadım, yalan yok. Gururum ve kalbimle birlikte en çok ilk gençliğim yara aldı. Galiba öfkemin kaynağında bu da epey bir yer kaplıyor.</span></span></p><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">Şimdi öylece, onca şey devrilmemiş ve o enkazın altından bir şekil kırık dökük, yarım yamalak da olsa çıkmamış ve her şeyi temize çekmemişim gibi aniden bir romanda kendine yer ediniyor ve kendini gözümün içine sokuyorsun. Ve lanet olsun ki hâlâ sevgim de gözyaşım da tetikleniyor kendini hissettirdiğin her aralıkta. Kemiklerimin arasındaki boşluklar daralıyor, nefesim yanıyor ve kurtaramıyorum kendimi. Bağışıklık kazanamıyorum sana, varlığına, yokluğuna, belki de hiç olmamış olmana.<br /></span></span></p><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">Sen ve bütün felaketin bir hastalık gibi sardı içimi, zaman okşamıyor başını kırgınlığımın da hafızamın da. </span></span></p><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">Devasız bir hastalık gibi büyüttüğüm bu sevgi, çekilmiş bir diş gibi boşluklar yaratıyor ama dilim de o boşluğa dolmaktan kendini alamıyor. Yadırganan bir boşluğu kendi yeni formuyla tanıdıklaştıramıyorum kendime.</span></span></p><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">Keşke demeyeceğim ama,</span></span></p><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">deniz olmayı bugün değil o gün başarabilseydim</span></span></p><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">belki eşit bir sonumuz olurdu.</span></span></p><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">Ve üzgünüm ki sen hep,.... neyse.<br /></span></span></p><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">Artık hiçbir şeyin pek de bir öneminin olmadığı bu yerde gece gündüz neyi kazdığımı, neyle karşılaşırsam içimin soğuyacağını, kalbimin reddettiği neyi mantığımın bir ihtimal çözümleyebilme ihtimaline tutunduğumu, neden ömrümü buradan sıyıramadığımı bilmiyorum. </span></span></p><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">Bilmek de istiyor muyum artık, emin değilim.</span></span></p><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">Sadece</span></span></p><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">bi' hıçkırık..;<br /></span></span></p><p><span style="color: #459288;"><span style="font-family: arial;">engelleyemediğim. </span></span></p><p><span style="font-family: arial;"><span style="color: #45818e;"> </span></span></p><p><span style="font-family: arial;"><span style="color: #45818e;"> </span></span></p>deniz..*http://www.blogger.com/profile/11588499468927945347noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-13027731.post-10960111796479190102021-05-28T01:00:00.001+03:002021-05-28T01:00:43.940+03:00iki gerçek'<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTkC2RmILFiqqwJ43GDgSCKSTZsqmgmwOCYmCq9vasiqX5hzd6FJ1_dlb-FdrXjUt90CArGZQEUAvTB5fYYpYRgRBzdz3dWBfGq8X5WrTTcptPVskIl14_frvjAYK30Cl7TBLDoQ/" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="" data-original-height="377" data-original-width="564" height="268" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTkC2RmILFiqqwJ43GDgSCKSTZsqmgmwOCYmCq9vasiqX5hzd6FJ1_dlb-FdrXjUt90CArGZQEUAvTB5fYYpYRgRBzdz3dWBfGq8X5WrTTcptPVskIl14_frvjAYK30Cl7TBLDoQ/w400-h268/beee1b91a1dc3222a96590391b35246c.jpg" width="400" /></a></div><span style="color: #b5f5ff;"><span style="font-family: arial;"> </span></span><p></p><p><span style="color: #d4f4f3;"><span style="font-family: arial;"> "... hayatta herkesin mutlaka</span></span></p><p><span style="color: #d4f4f3;"><span style="font-family: arial;">bir sarayburnu aile çaybahçesi varsa</span></span></p><p><span style="color: #d4f4f3;"><span style="font-family: arial;">hayatta herkesin mutlaka bir istanbul'u varsa</span></span></p><p><span style="color: #d4f4f3;"><span style="font-family: arial;">hayatta herkesin mutlaka bir tanrısı varsa</span></span></p><p><span style="color: #d4f4f3;"><span style="font-family: arial;">ve biz tanrısız kaldığımıza göre</span></span></p><p><span style="color: #d4f4f3;"><span style="font-family: arial;">sen benimle mi gelirsin</span></span></p><p><span style="color: #d4f4f3;"><span style="font-family: arial;">ben sende mi kalırım</span></span></p><p><span style="color: #d4f4f3;"><span style="font-family: arial;">bunu bırakalım şu geçip giden bulutlar düşünsün." <br /></span></span></p><p><br /></p><p><br /></p>deniz..*http://www.blogger.com/profile/11588499468927945347noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-13027731.post-10249717452996985542021-05-15T18:19:00.003+03:002021-05-17T10:05:58.230+03:00Ölüm, bahar ve eski şehirler üzerine'<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhXEKGIx4bhE8pHBoxGn9jDImKMjKORca_edTB5QVjcN0QA-MQsDRrew95YMCdET_XcUp2cSNLjUVPZUH55txwMQDmpqTvqsyqXEkcApDcbwPyoUGe560ko90xvXVMxY4mPfyym7Q/s594/ef5df7fc2b4800aabf549e1293163860.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="594" data-original-width="396" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhXEKGIx4bhE8pHBoxGn9jDImKMjKORca_edTB5QVjcN0QA-MQsDRrew95YMCdET_XcUp2cSNLjUVPZUH55txwMQDmpqTvqsyqXEkcApDcbwPyoUGe560ko90xvXVMxY4mPfyym7Q/w266-h400/ef5df7fc2b4800aabf549e1293163860.jpg" width="266" /></a></div> <span style="color: #ea1e5b;"><span style="font-family: arial;"> </span></span><p></p><p><span style="color: #c11d5f;"><span style="font-family: arial;">Rüyalarımdan çıkamıyorum. Rüyalarım da Adalar'dan çıkamıyor. Nehir durgun, mevsim hep bahar, elimde hep bir kitap. Hep bir şey kovalıyorum, hep takılı kalıyorum. Sokaklar değişmiş, betonlar yükselmiş, insanlar yaşlanmış. Artık o şarkıyı söylemiyorum. Yakamdan düşmeyen ve neden olduğunu anlamadığım bir suçluluk hissiyle oradan oraya koşuyorum. Koşup da vardığım yerde hep kalbimi, küfür gibi sözcüklerle donatılmış bir namlunun ucunda buluyorum. Yorgun düştüğüm yerde gece bitiyor. </span></span></p><p><span style="color: #c11d5f;"><span style="font-family: arial;">Uzun zamandır içimde bir yerde nadasta bekliyordu bu hesaplaşma, biliyordum bir gün bir yerde kendini patlatacağını. En yaralı yerimi bulacağını da tahmin etmeliydim. Yine de beklediğim kadar kanatmıyor, sanırım yerleşiklik kazandı çentiklerimiz.Ya da başka birisi olmaya alıştık. Olduğumuz kişiyi kanıksadık. Belki de nehirlerden denizlere ulaşmayı sevdik, belki zaten denize alışık nüfusumuza geri dönüşün huzuru bizi ikna etti. Her ne olduysa, rüyalarıma sızan hatıralarda bildiğim bahçelere çıkmak iyi geldi, ister kalp çarpıntısı ister korku ister üzüntüyle olsun. Bildiğimiz adreslerin kapı kilitlerinin değişmediğini görmek güzel. Hatıralarımızın evimiz oluşu...</span></span></p><p><span style="color: #c11d5f;"><span style="font-family: arial;">Şimdi uyandığımız günleri gelecekte nasıl anlatacağımı bilmiyorum, hangi kokunun zihnimde bu zamanla eşleşeceğini.. Bu mevsimin bariz yeşerikliğini kalbimin hangi renkle eşleştireceğini...</span></span></p><p><span style="color: #c11d5f;"><span style="font-family: arial;">Bu umutsuzluk labirentinin hangi kıyısında doğurduğumuz güneşi, hangi köşesinde büyüttüğümüz çiçeği nasıl bağrımıza basacağımızı... Yitirdiklerimiz fazla çekecek biliyorum, ama bir yandan da yeryüzünde 2 oda 1 salonda dolanarak kapladığım yerin içinde bu sonsuz duruş halinin hiç beklemediğim bir şeylere dönüşeceğini az buçuk kestiriyorum.<br /></span></span></p><p><span style="color: #c11d5f;"><span style="font-family: arial;">Her şey birbiri içinde çözünürken bir yandan da öyle kaskatı kesiliyor gibi. Her şeye şaşırıyor ve hiçbir şeye teslim olamıyorum. Her sabah pencereme gelip kahvaltı bekleyen kediyi bir gün olsun göremediğimde içime yayılan üzüntüyle ayakta duruyorum. Hâlâ üzülebiliyor olmamın yarattığı yaşam belirtisiyle. Bir metrelik balkonumu yıkadıkça köpürüp akan pasın aslında koskocaman bir senenin içimde yer eden kiri tozu olduğunu anlayıp kovaları doldurdukça dolduruyorum. Yıkanabiliriz belki, bir umut. Ve bir misilleme belki bu sonsuz ve aşırı kalabalık yalnızlığımıza, yılgınlığımıza...</span></span></p><p><span style="color: #c11d5f;"><span style="font-family: arial;">Sıkıntımın bunca köklenmesi ve sonra aniden kendini koparıp bembeyaz bir çarşaf sermesi günlere.., ölümle ilgili dayanaksız düşüncelerimi yeniden gündemime getiriyor. Oradan bir İtalyan filmi geliyor aklıma, oradan başka filmlerin İtalya sahneleri. Bunu şu an fark ettim. Sahnelerin İtalyan kardeşliğini. Belki eski bir Akdeniz hayali benden bağımsız çekiştiriyordur beni ya da sadece bir tesadüftür. Eskiden başımıza sıklıkla gelip artık hiçbir büyüye inancımızı ayakta tutamayacak kadar azalan tesadüflerden biridir..</span></span></p><p><span style="color: #c11d5f;"><span style="font-family: arial;">Küçük değil, büyücek bir inziva aslında bu. Aramıza yılların, yolların, insanların, hatıraların, dünya tarihinin, ülke gündeminin, yeni kuşakların, teknolojinin, hastalıkların, rüyaların ve kendimizin girdiği bir uzaklık. Yeni bir ev yaratımının önşartı gibi. </span></span></p><p><span style="color: #c11d5f;"><span style="font-family: arial;">Ne kadar hiçbir taşınışıma benzemese de,</span></span></p><p><span style="color: #c11d5f;"><span style="font-family: arial;">biliyorum organlarımız, fikirlerimiz, kalp sıcaklıklarımız, sözcüklerimiz, aşklarımız, gerçeklerimiz.. Her şeyimiz şu an yapım aşamasında.</span></span></p><p><span style="color: #c11d5f;"><span style="font-family: arial;">En kısa zamanda yeni yerimizde görüşmek üzere.</span></span></p><p> </p><p> </p>deniz..*http://www.blogger.com/profile/11588499468927945347noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-13027731.post-70309404279143977332021-04-19T23:46:00.003+03:002021-04-19T23:46:59.418+03:00yaz beni'<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZG1PbK67lRvbmIGYa7tAQ160HUUjTlDvGPhM0LZl4b1bUcppVrQFLkkv8wPiO4bvvojSmn5cFOK9LAlEMZMhQzCld9-QBco5T8USWkZ-5nXPZ11pAw6y4yTyFX1BPBRl4La6zqA/s1024/tumblr_oyt7lbGO1v1reyhv9o1_1280.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1024" data-original-width="820" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZG1PbK67lRvbmIGYa7tAQ160HUUjTlDvGPhM0LZl4b1bUcppVrQFLkkv8wPiO4bvvojSmn5cFOK9LAlEMZMhQzCld9-QBco5T8USWkZ-5nXPZ11pAw6y4yTyFX1BPBRl4La6zqA/w320-h400/tumblr_oyt7lbGO1v1reyhv9o1_1280.jpg" width="320" /></a></div> <p></p><p><span style="color: #a2c4c9;"><span style="font-family: arial;">Kendimin açığı, hayatımın açığı.</span></span></p><p><span style="color: #a2c4c9;"><span style="font-family: arial;">Bir aralık bırakmışım, neden olduğunu hatırlayamıyorum.</span></span></p><p><span style="color: #a2c4c9;"><span style="font-family: arial;">Çok ciddiye aldığım için mi, kendime inanmadığım için mi, korktuğum için mi, saklamak istediğim için mi...</span></span></p><p><span style="color: #a2c4c9;"><span style="font-family: arial;">Üzüldüm, ama sonra içimde biriken o koyuluk kendi kendini, "her şeyin hatırlandığı gibi" olduğunu hatırlayıp aydınlattı. Biraz.</span></span></p><p><span style="color: #a2c4c9;"><span style="font-family: arial;">Hatıralarımı kaybedersem, </span></span></p><p><span style="color: #a2c4c9;"><span style="font-family: arial;">hislerime yanaşacak bir kıyı bulamazsam kendime, kendi sözcüklerimden..</span></span></p><p><span style="color: #a2c4c9;"><span style="font-family: arial;">hatırlatman gerekecek.</span></span></p><p><span style="color: #a2c4c9;"><span style="font-family: arial;">Anların, kokuları ve renkleri kalıyor zihnimde en çok. Biraz tarçın sinmiş o aralığa, biraz tütün. </span></span></p><p><span style="color: #a2c4c9;"><span style="font-family: arial;">Biraz yol, biraz...<br /></span></span></p><p><span style="color: #a2c4c9;"><span style="font-family: arial;">Fotoğrafını gözümle çektiğim tüm anlar, gerçek miydi, sahiden gerçekleşti mi bilmiyorum.</span></span></p><p><span style="color: #a2c4c9;"><span style="font-family: arial;">Kendimin kendimle sağlamasını yapamıyorum. </span></span></p><p><span style="color: #a2c4c9;"><span style="font-family: arial;">Arayıp da bulamıyorum, </span></span></p><p><span style="color: #a2c4c9;"><span style="font-family: arial;">bir yangın gibi,</span></span></p><p><span style="color: #a2c4c9;"><span style="font-family: arial;">bir enkaz gibi,</span></span></p><p><span style="color: #a2c4c9;"><span style="font-family: arial;">bir yok oluş gibi bazen bazı şeyler.</span></span></p><p><span style="color: #a2c4c9;"><span style="font-family: arial;">Ama dedim ya, yaşanmışlıktan çok hatırlanışı var ömrün.</span></span></p><p><span style="color: #a2c4c9;"><span style="font-family: arial;">Düşersem, bir renk söyle.</span></span></p><p><br /></p><p><br /></p>deniz..*http://www.blogger.com/profile/11588499468927945347noreply@blogger.com0