28 Ekim 2011

ağıt

Çılgın!.. Bir dağdan gelen ses!..
Kimliği karışık. Bir ölünün içindeyiz.
Ellerim tükenirse ne güzel!..
Kıyı adamlarına içki götürüyorum.

"Bir köpeğe bir ağıt
Bir kadına bir ağıt
Bir kıyıya bir ağıt
Bir doğu kentine bir ağıt
Bir batı kentine bir ağıt
Bir kantine bir ağıt."

Coşkun süreç bütün bağışlanmazlığını almış gidiyor.
Su hazır.
Herkes kendi azlığını almış gidiyor.
O trenler, uzun şeylerin aldandığı,
Bir boşluğu betimleyen ey en güzel resim.
Akşamımız kıyı alışverişlerinin en gözde malı.
Bir çöl bitkisinin gövdesinde rahat buluyorum sırtımı
Ölüme temiz değilim.

"Bir gün bir şeyler aranırsa
Bu benim korktuğumdur."

Ah sonsuz düzen
Nasıl da varsın..

"Toprak kara ıslaktı. Yakardık.
Açılan çukuru gördük. Derindi.
Tabutu tuttuk. Tahtaları koydular.
Tabutu indirdik. Ağladık.
Toprağı ellerimizle attık. Ağladık.
Ölüyü gömdük."

Turgut Uyar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder