3 Ekim 2010

suların yarısı..


Üzeri üzerine eklenen kumlardan saçılan zerrelere isminin bağlandığı yazlardan artanım. Suların diş geçmez maviliğini oluk oluk akıttığım düşleri, tozdan pembeden rüyalarına saldım. Yol kenarlarında sulanmayı bekleyen hercaî menekşelerin harelerinden yuvarlanan kestanelere, mor duruş ekleyen mevsimde, eylüllerden kumdan kaleler yaptım. 
Beklediğim vapurların şaşmış tarifelerine uyup iskeleler boyunca yürürken, vardığın limon kentlerinden düşen, ruj kokusunun sindiği kartpostal; kalbim.. Onu söken şarkılar var, bildiğin, hissettiğini bildiğim. Gölgesiz uykuların üzerine pike çekilmiş saatlerde... Turnaların hasret, rüzgârın, maziden ellerin sıcaklığını taşıdığı gün doğumları...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder