Tutkulu bi kadın değilim.. İşte az önceki gibi nemli kıyafet kokusunda ağlayabilirim en çok.Ve o merdivenlerin aşağısında oturan sen olsaydın da böyle şiddetli bir bakışla geçip gidecektim yanından. Aslında en çok kendimi kışkırtmayı seviyorum.
Siyah ve gri yakıştırdığım tenimde… tamamlanmayan cümleler var.. O işe yaramaz filmi izlerken babamı aramak için bir bahane düşünüyorum... üçüncü intihar denemesine hazırlanan kız elime uzanıyor, çekemiyorum hissizliğimi.. ve dudaklarımda yer yok sana..." diyemiyorum..
..aslında,
"kim'lendik kızım,iki martı kanat takasına kir'ledik..."
...
oysa düşük devrik cümlelerimle bile aşık olabiliyorum hala................. kıyamıyorum severken bile.. yine noktalarıma dönüyorum..
13 ay önce boynumdan moru silinmiş çocuğun yüzünü yitiriyorum yavaş yavaş.." döneceğiz " derdi "pergeliz,sen ve ben"..
korkuyorum yine.. içimdeki oyuntudan akan kum tanelerini sayıyorum..yukarıya bakıp "beni bırakma " desem ne olur. .( sen yaz.. ben YaZları bekliyorum yine...)
korkuyorum yine.. içimdeki oyuntudan akan kum tanelerini sayıyorum..yukarıya bakıp "beni bırakma " desem ne olur. .( sen yaz.. ben YaZları bekliyorum yine...)
"desen olur yüzüne, mor koyusunu atar ve yeşile çalar işte her öpüşün..yukarı bakan her göz bir yıldız kayması arar, gece parmaklarına değdiğinde her bir dokunuş bir yıldız kaymasına meyil.. "
susuyorum... yaZ bahçelerinden dizlerimi çizen güllere aldırmadan çalıyorum bir kaç cümle daha.....içimin rengine dokunan adama kızmıyorum bile..kırmızı..siyah..nadir beyaz...hep... biliyor muydun?
iki kişiye dar merdivenlerden bi çocuk gözlerime dalıyor, tam güleceken bakışlarımı düşürüp iniyorum,...omzuma değme...
..bana yaZ.ma..dam....
" badem bahçeleri yanık küçük hanım, gözlerine yakışmasın diye dallarından tutuşturdular kurdelaları..iki dolunay arası, sarıdan kızıla tutku turunç içinde gonca gezindim.. sen çayırla, kır arasına bir susku sınır çizdin.."
... özlüyorum..ama yediveren düşler, merdiven niyetine her dokunuşta bir adım inilen* miş.. sonra adam maviyi göstermiş,demiş ki unut çiçeği.. hep mavi mi unut çiçekleri ?kırlangıç sanma beni.. içimde med-cezir.. balonlardan gözyaşını akıtan çocuk var..bir de kadın..iki bacak arası yangına köpükler yağsın diye krsital buz gibi durdum... gözlerime kum taneleri kaçtı..
ben O'nu seviyorum...
..bakışlarımı martılara atabilirim.. dudaklarımdaki diş izlerini dilimin ucuyla silip, bir kıyı olurum yaZalım diye..
"
"Seni seViyorum"
""alıntılar,safranlekesi..
adımın sesi yok .. suskudan başka meyli de..
külkedisi, üvey bakışlar altında.. pabuçunu kır kendi ayağında.. olma.. olma bir masal yakışanı.. sus vakitlerinde yine aynı karton keşilmiş gülüşle, kaldırım taşlarında sek sek oyna.. şimdi onlar evde öğle uykusunda.. sen yine bir destan kılıcıyla salın, ama bir yasemin gibi gizle onu.. beyaz .. beyaz.. kimsenin algısında bulunmayacak bir yerin, bir madebin olduğun sus.. kurarsın yine bir bebek, üç adımda şarkı söyleyen ve hiçbiri kesikleri bilemekten öte, geçemez tenine..