22 Ocak 2007

Bir Lâl Masalı

Bir adam sustu, bir kadın sokundu. Güneşin içinde karanlık kayboldu. Yeni bir çığlık eklendi hayata, kalbinde küçücük bir gamzeyle. Yakın tonların sentezinden miras.. Yeni çığlık savunmasızdı, güçsüzdü, ulu dağlara bakamayacak kadar küçüktü. Masalındaydı ömrün ve dokunuşları bir renk cümbüşüydü. Periler, prensesler, ışıltılı oyunlar ve parlak yarın düşleriyle bezediler gözbebeklerini. Prensini arar oldu kızıl gelincikler arasında. Ve bir bulut gördü uzun , parlak saçlarının gölgesinde, bulut ağladı, gözyaşları gamzeye değdi geçti. Küçük çığlık silmek istedi gözyaşlarını ama küçücüktü elleri, yetemedi… Gamzesi küstü gelincikler ardındaki renklere. Ve gece oldu. Yıldızlardan düşlerinde bir perde vardı şimdi. Umutlarına ve masallarına eklenen bir karaltının eşiğindeydi. Yetemedi. Sihirli tozlarını saçamadı. Gördü. İlk defa gördü. Şu dönen dünyaya hep güneş düşmezmiş. Hep sabah olmazmış ve elleri büyük değilse ışıltın görünmezmiş. Küçük çığlık ilk kez gerçeğine dokunmuş ömrün ve ilk kez çığlık atmış içindeki gamzenin yansıması…

Yıllar, yollar sonra bir gül bahçesinde umudunu yeniden kazanmanın yanı başında durmuş. Küçücük elleriyle bir solgun güle nefesini bırakmış. Tüm güller aralarında fısıldamaya başlamışlar ve bir şarkıyı mırıldanmaya… “…yollarımız hiç kesişmemiş şu eylül akşamı dışında…” Güllerin dudaklarından dökülenler gamzeye değmiş ve küçücük bir gülümseme yollamış uçuk pembe dudaklarına. Dudaklardan solgun güle bir öpücük değmiş, tüm güller birbirine dolanmış ve tek bembeyaz bir gonca halinde, küçük çığlığın ayaklarının dibine düşmüş. Minik parmaklarını dokundurmuş goncaya ve pembe dudaklarını bir kez daha değdirmiş. Kıpkırmızı bir güle dönüşmüş gonca ve fısıldamış “.. senden başka kimse yok içimde…” Ve bir gülücük daha dokunmuş. Işıldayan gözlerini kapamış küçük çığlık ve içinden usuldan bir dilek tutmuş “Masalıma masal kat..”. Dileğini dilerken, utangaç, nazlı nazlı kıpırdayan şeftali kokulu dudaklarında kadifemsi bir yorgunluk bulmuş. Araladığı gözleri, prensinin gözlerine dokunmuş. Ilıktan bir mevsim şeridi… Masalına masal katılmış ömrün. Ve bir bulut uzaktan göz kırpmış, gamzesi gülümsemiş. Yine yeni yeniden bir adam susmuş, bir kadın dokunmuş, güneşin içinde karanlık kaybolmuş. Yepyeni bir çığlık eklenmiş hayata…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder