13 Nisan 2006

Öss'ye 66 gün var. Yani 2 ay. Çok az kaldı. Hayat beni çok şaşırtıyor. Ne olacağını bilmeden yuvarlanıyoruz. Tesadüfe mi inanmam gerekiyor yoksa her şeyin belli bir düzen çinde gerçekleştiğine mi?
Bugün okulda değişiktik. Yani hava değişikti ondan herhalde biraz. İlk ders matematikti. İntegral falan filan. Çubuk yedik, çok çay içtim. Galiba heyecan olunca-ya da panik- çok içiyorum bu kırmızıyı. Felsefede test çözdüler ben resim yaptım. Coğrafyada test çözdük. Tarihte 11-C günlüğü yazdım:)
Bugün canım bir şey yapmak istemiyor. Çünkü ne olduğunu bilmediğim bir şeyler var içimde. Huzursuzum. İnce bir ip gibi seçimler. Bir ip cambazının ustalığını kullanmak durumundayım. Açıklama istiyorum. Olanların nedenlerini, sonuçlarını, arkamda, perdenin gerisinde ne var merak ediyorum. Kim dürüst, kim maskelerle oyununu oynuyor öğrenmek istiyorum.
Düğümlenmiş durumdayım. İçimdeki sesi-sessizliği- susturamıyorum. 10 gün sonra İskender çözecek mi düğümü? 10 gün.. ÖSS'ye 56 gün kala. 2 ay bile değil. 22 Nisan 2006... 240 saat. Yeterince bekledik mi? Peki yaşanılanlar? Bir kalemde silmeye cesaret edebildiklerim. Tuzak. Benim düşebileceğim, hayatımı söndürebilecek...
4 sene.. "Nice 4 senelere" dedi...
Korkuyorum, korkuyor, korkuyoruz...
Galiba yine sessizlik oyununa döneceğiz, hayat akarken, aradan akıp giden elektriğe dönüş...
Dürüstlüğe söz verdim.
Dürüstüm: seni çok özledim...

-11Nisan 2006/ 20.10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder