22 Haziran 2005

bize bir masal gerek!

Gitmeni hiç istemiyorum... Hiç hemde.. Bencillik diyeceksin, "sevdiklerimin yanına gidiyorum, mutluluğumu istemiyorsun" diyeceksin... İstiyorum çok istiyorum ama uzakta değil yakınımdayken ki mutluluğunu istiyorum. Tanık olabileceğim mutluluğunu. Bencilim, evet... Haksızlık yapıyorum, evet... "İzmir'de de görüşmüyoruz" diyeceksin.. Olsun orda olman yeterdi.. O havayı soluman yeterdi. Aynı şehirde olmanın huzuru olurdu, aynı yerlere gitmenin ve her sabah aynı şehrin yorgunluğuna tanık olmamız yeterdi.. 1 ay! Bazen uzun bazen kısa... Şimdi uzun, çok uzun... Bende gidiyorum, evet... Neden gidiyoruz?! Zorundayız galiba bu hikayedeki rolümüz gereğince... Böyle bilgisayarın başına oturduğumda sessizliğini dinlemek güzeldi. "available" yazısını görünce aklıma bir anda söyleyecek sürü sepet şey geliyordu... 1 ay! Evet "1,5 ay susmayı başardın" diyeceksin... Bu da 1 ay işte değil mi?! Böyle Özgün giderken de aynı şey oluyor... Geçen yıl böyle olmuştu. Nedense hiç aramadığım kadar sık aramak geliyordu içimden. Her an elim telefonda ve saatte. Uçak indi mi? Neden açılmıyor telefonu? Evi arayıp annesine mi sorsam?
Orada mutlu olmanı zannettiğinden çok daha fazla istiyorum ben aslında... Ben de olmayacağım nasıl olsa... Eğer İzmir'de olsaydım daha kötü olurdu... Sahi biz neden hiç görüşmüyoruz?! Neden bunu çok istememe rağmen hiç böyle bir isteği dile getirmedim? Y a da neden o gün çıkmadın ki evden? Resmini görünce bir şeyleri unuttuğumu fark ettim... Değişik geldin... Sahi ne kadar oldu? 2 yıl geçti gitti...Tanıştığımız gün geliyor da aklıma, o zaman korkuyordum ben. "Bütün günü bununla nasıl geçireceğim?" diyordum. Sonra geçti, güneş yol verdi akşam oldu. Sanırım dönüp dönüp yaşamak isteyeceğim bir gündü... İçimden şu geçmişti daha ilk cümlende " Harika bir arkadaşım oluyor!" Sonra Petkim'de salonda ağlarken hüngür hüngür omzunda hiç aklımda yoktu "bitmek".... Sanki neden ağlıyordum bitmek yoksa? Ben seni özlüyorum... N'olursa olsun sabah oluyor akşam oluyor.. Güneş tatlı tatlı gülümsüyor yüzümüze, yıldızlar aralıyor göz kapaklarımızı ve ben senin nerde olduğunu biliyorum. Aynı şehrin yorgunluğunu, karmaşasını, hüznünü ve mutluluğunu yaşıyoruz biz... 1 ay! Sayılı gün tez geçerMİŞ.... Geçse n'olacak?! Bilmem belki belki o zaman bu yılki maraton öncesi gözünün içine bakmayı isterim... Sting'i daha bir farklı dinlemeyi.. Bana "desert rose " yi söylediğinde dudaklarımı zor kilitlemiştim eşlik etmemek için. Neden ki?! Bilmiyorum.. Garip ve dengesiz bir insanım galiba... Seni özleyeceğim.. Asıl giden ben oluyorum galiba bu durumda... Alışmak için 10 gün yetebilir umudu var içimde... Mutlu ol olur mu? Hem bak minik kuzen de gelecek yakında... Evet özleyeceğim seni ben... Kendine iyi bak ...
Bize bir masal gerek...

1 yorum:

  1. Adsız12:00 ÖS

    yyaa ben yorum yazmıştım ama buraya çıkmamış of of neyse bazen o masallara o kadar ihtiyacımız oluyor ki ösledim bende masalları..

    YanıtlaSil