31 Ağustos 2018

şimdi değil'


Alışmıyorum. Alışmak da istemiyorum. Alışırsam gardım düşecek.
Aldığım her nefese saplanan ağrıyı unutmak istemiyorum.
Sözcüklerin sancısı var. Birikip birikip, yeryüzünde kapladığım bir buçuk metrekarelik alanı sürekli tokatlayan öfkeyle kucaklaşmak istemiyorum.
Olduramadıklarımızın sonucunda, oluyormuş gibi yaptıklarımızı bir nişane gibi taşımak istemiyorum.
Birçok şeye inanmak, inanmış gibi yapmak.
Görmezden gelebilme gücümü kendi görünmezliğim için kullanmak istemiyorum.
Yılgınlık, yenilgi, tahammül, bekleyiş.
Ne kadar antreman yapsam da yeterince bağışıklık kazanamıyorum.
Kazanırsam kurtulursun.
Seni kurtarmak istemiyorum.
Unutmak mümkün olsun istemiyorum.
Yaşadığımız ve biriktirdiğimiz her şeyin toplamından, bir "yazık" hayat çıkarıp da onu yaşıyorsak acımıza değsin. 
İçimizin sızlayan yarasını zaman kurutsun istemiyorum. 
Zamana meydan okuyabilecek kadar güçlü bir yarayla bağlandığımızdan emin olmay yeğliyorum.
Çünkü hâlâ aramızda bir organ meselesi var,
bir kan akışı,
ya da bir coğrafya kaderdaşlığı,
ne dersen,
nasıl bilirsen.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder