7 Şubat 2015

kırmızı defterli çocuk ve güvercinlere seslenmek


Sokakları koşa koşa aşıp, ziline basmak istememe sebep olacak bir mevzu var. Bir haber. Bir şey.
Sokakları aşıp...
Artık şehirler var oysa.
Yapabildiğim şeyleri yapamıyor olmak zoruma gidiyor.
Büyüyen odalarda, kalabalıklaşan yollarda, çoğalan trafikte yiten bir şeyler var.
Uzağı yakın edememek çok can sıkıcı.
Ama daha çok canımı sıkan bir şey var:
Seninle paylaşamayınca mutluluğu hüzne dönen şeyler.
Yarım kalmak.
Bir elmanın iki yarısından birinin ötekini kaybetmesi değil.
Organlarından birinin yok olması gibi.
Yarın -hayır, bugün- iyi bir gün olabilir.
Ama sen iyi değilsen, ve bundan da haberdar değilsen,
ne önemi var ki..?

Düşünsene şimdi çatı katında olduğumuzu?*

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder