28 Ocak 2015

"..yine olur, hep olur..."


Çünkü bazen iyi şeyler olur.
Ve perdelerini çektiğimiz günler bu kadar ortalıktayken, güneş dökülen iç salonumuzu gizlemek hayat adına adil bir şey değil.
Güzel günler var.
Geçmişte kalmış bir şeyleri anımsatan. Geçmişte kalmış sıcak bir şeyleri anımsatan.
Birkaç sene önceki mahallemde, kıraathane yerine açılan bakkalın ekmek dolabının kokusunu anımsadım mesela. Mevzubahis bakkaldan haz etmeyişime yumruk atan bir şeydi bu.
Tam da bugün gibi.
Unuttuğun bir şeyler var.
Sokakta da, hayatta da, kendi iç oyuklarında da.
Vapur beklerken ve vapura bindiğinde, inerken eksilmeyen.
Hayatın saçını okşamak için seni seçtiği zamanlar.
Bunu unutma.
Yağmuru unutma, sevdiğin kokuları unutma, 
en çok da mevsimleri neden bu kadar sevdiğini unutma.
Çünkü bahar hep gelir. Sana inat gelir.
Suya dokunmak istediğinde denizi önüne seren yaz parçaları da. Kütürdeyen karpuz çatlaklarından sızan kırmızısıyla, çok gerçek gelir hem de.
Ve kalbinin içinde çıtırdayan, elma kokulu başka baharlar da. Sonların üzerine yumuşak, turuncu şallar ata ata.
Ne olduğunu, kim olduğunu, diriliğini, ve kanının biçimlendiğini hatırlatan böyle günler de. 

Esirgeme.
Kendini esirgeme.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder