7 Eylül 2012

geçiş

Yürüyorum. Şehirlerin nemi kalıyor tenimde.
Tülle süslenmiş heyecanların, pastel yazdan kalma umudun, ikiyken bir oluşun davetlerinin, geniş bir gülümseyişle şahit olunan hayatın mevsimindeyim.
Kadınlar omuzlarına dökülen kestaneleri, kırgınlıkla küllenmiş sıcakların üzerine düşürüyorlar. Düşerken, erkekler ve başka kadınlar parmak uçlarıyla çatlatıyorlar o kestaneleri.
Kış arifesindeki renkler dudakları renklendiriyor, gecenin sıcaklığı yok olmadan, gündüze yetişen sıcak çarşafları ikinin huzurunda..
Sesten çok, döktüre döktüre susulanların* peşinde bir tarih..
Zamanın akmasına bunca davetiyeli tanıkken, takvim yaprakları ağaçlarınkine uyum sağlamaya bunca hevesliyken..,
Kalsın istiyorum eylül ortasında, omzuma döktüğüm mürdüm erikleri..
Parmak uçlarının izi, buğusunda kalsın.., dudaklarımda çıtırdarken son baharın renkleri...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder