9 Ocak 2012

Ten Summoner's Tales*

Zamanın akışkanlığı, ona olan inançsızlığımın üzerinden durgunlaşmayan sular gibi akıp gidiyor. Koşup da eteğinden yakalayamadığım bir kız çocuğu gibi; mucizelerine inanmak için tesadüfleri, yer ve zaman uyumlarını, çoğu zaman uyumsuzluklarından dökülen tuhaf kıpırtıları seriyor önüne. Pembeden kırmızıya dönük şeyler oluyor. Günler, unutulmaya yüz tutmuş şeylerin üzerine tozlarını süpürmüyor umudun. Unutmadığımız güzellikleri silkeliyor balkonlardan, yağmurun yıkadığı sokaklara. Sokaklar cümbüş. Yağmurdan kara yuvarlanan gündüz düşlerimizin aralığında eski tenekelerde güneşe dönen çiçeklerin renkleri yatıyor sere serpe.
Büyüdüm, demek istiyorum yüzüne bakıp, en çocuk halimizle, yeniden, sınıf sırasında dururken sağ elimizle sol dirseğimizi tutuşumuza öykünerek. Rüyalarını hatırladığımı söylemek belki. Ya da hala "Ne dinliyorsun?"a verilecek, değişmez yanıtımı ayak ucuna düşürmek.
Saymak istiyorum seneleri, olmuyor. Matematiğim her şeye küsken, bu kadar kırgın bir şeye nasıl olmasın. Bana soracak ne biriktirdin, bilmiyorum. Benim soracak hiçbir şeyim yok. Okuduğun kitapları, çizdiğin karikatürleri ve resimleri, çözdüğün şifreleri, iskelelerde her pazar sabahı vapur bekleyişini, kapıdan kapıya fırlattığın gülümsemeyi, küçücük halimizle koca okulu korurken(!) düşürdüğümüz aile hikayelerimizi, mahalledenmiş gibi okul sonrası yeniden buluşup sahilleri aşışımızı, büyük bir hovardalıkla ertesi günü beklemeden ev telefonunun saatlerce sizinkine adres oluşunu, ve diğer şeyleri ben hiç unutmadım. Soracak bir şeyim yok, senin sorularını cevaplayacağım bundan sonra. Sen konuşmaya karar vermişken, belki de artık beni korumanı gerektirecek bir şey kalmadığından, ya da insanlar gittiğinden, ben sahneyi sana bırakacağım bu sefer.
İlk kez sen geldin, ve ben bıraktığın yerde hep aynı şeylerle oynamaya devam ettim büyürmüş gibi yaparken; bir gün gelirsin diye. Umutsuzca. Kendime bakıp gülerek. Gelmeyeceğinin ezberini yaparak.
Ezberlemediğim yerdensin yine, her zamanki çizgi dışı halinle. En zorlu sınavımsın, belki de geçeceğim tek sınavım.
Şu hayatta senden kalmak istemiyorum.
Bir daha gitmeyeceğine söz verdin.
Lütfen tut. Bu sefer, lütfen...

http://fizy.com/#s/1dekei

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder