
Ben en çok dudağından boynuna dökülen tarçın sıcaklığında, parmak uçlarımı ısıtmayı özledim. Kelimesizliğimi ne doldurur diye sorduğum gece bitkileri, boyunlarını gamzene döndüler. Ellerim olmasa, ellerin var. Ellerin olduğu kadar, boynunla şekillenen mehtap var. Mektup mektup dökülen isminde, sevdiğim harfler, sustuğum renk vurguları var. Nefesinin arasında defterlere dolan, anlatılmamış masallar var. Raf raf tozlandırdığım kızıllığıma üfleyen rüzgârın var, saçlarının kumral gölgesini dağıtan seher var..
Biz varız, hep varız..
Yine karda gelincik gibi, yine çayda dağılan tarçının kokusuyla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder