11 Mart 2011

Cebimde şarkın kaldı.

Bu çığlık çığlığa sessizlikte tenim yırtılıyor, içim kan revan içinde... Gökyüzünün tüm bulutları, gözlerime değen kötülüğü perdelemek için birbirlerini ittiriyorlar sanki.
Emin olmadığım bir başlangıcın en bahar halinde, ağaçları kesiyorlar. İçim kilitleniyor bir şeye. Olmaktan en çok korktuğum yerde, sahip olduğum her şeyi tek bir vücutta toplamanın savaşını veriyorum. Savaş, evet savaş bu. Ellerimle bombalar bırakıyorum kuytuda kalmış güven hissime.
Paslandığıma inanmayan bir rengin, rüyasında gördüğü bir suretten ibaret olduğumu sezip ağlıyorum..; kabuklarını dahi göstermeden yaralı var oluşumun... Oysa gözyaşım da kalmamıştı. Vazgeçmenin zor olduğu anda zile basılmasından ürküyorum.
Teslimeyete bu ceset halimle bile bu kadar vermişken kendimi, inanmak istemiyorum. İnandığım hiçbir şeye değmesin, bu başlangıca yenik düşen bitiş..
Korkularım var benim, ağrılarım... Dünyanın tacizine uğrayan her yanım sızlıyor. Tedavi diye çıktığım her yolda hastanelik oluyorum. Anlatacak bir hikayem yok, susacağım yaralarımdan başka. Bir sesim yok. Belki de işte, o kadarım; beni bulduğun gibi bir köşede, ölmeyi bekliyorum.
Varlığımın cevhersizliğine şiirler yazdıran kalbini yorma, ben bu kadar bir kadınım. Savunacak bir gururum, onur duyacak bir tutkum yok. Çocukluğunu özleyen bir kadından ne kadar beklenirse kızıl, o kadarım; yoka yakın...
Sevdiğim her şeyin kulağına fısıldadığım gibi olsun istiyorum, kalabalıklarım. O, hayranı olduğum salyangozların duyargalarına değen soluğumun taşındığı gibi, bütün bir evrenin her hücresine yayılsın hecelerim.. Ama ben deniz kabuklarını yan yana dizerek kurduğum cümlelerde yüklemi denize bırakırım. Gözlerimden damla damla taşan yaştan tuz karıştırırım kabuklara; denizlerin yaralarını bağlayan...
Renklerime dokunduğundan emin olduğun günler peşi sıra ölürken, sevdiğin tonda bile elimi kime bıraktın... Ellerimin sızısında anladım; seni hiç arayamayacağım...
Oysa ısınmıştım ismime bağladığın cümlelerine. İnanmıştım bulutların kenarından tutup da üzerime çekeceğine..
Ama işte her düş böyle..; biraz eksik, biraz hayalin kırıldığı yerde...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder