22 Ekim 2009

bağımlı opal.


Battı gözyaşı...
Kuyusuz avlularda bıraktık saklanmışlığını, çıplak, çocuk terlemelerin...
Dudağının kenarından sızan kana 'aşk' demeye başlayalı altı yıl iki ay...
Kireç lekelerinin kamp kurduğu lavabolar, bileklerinden arta kalana yatak..
Sandık lekesi çeyiz, damarından akan kir...
Gömlek geçiremediğin günlerin girişi sehersiz, rüzgâr terki..
Diş izlerinin kaldığı çarşafta durmayan lavanta kokusu, çürümüş hayal mezarlığı...
Yorgun, puslu, kirli öpüşlerde sus.
İmzasız dilekçesi ömrümün, sana tutuklu kader...
Arabesk ışıklar taşırıyorum tenimde, parçalanır gülüş.
Gecelerinde susuşlarının...
Sustalı yalnızlıkları bıraktığın raylarında demir yollarının, ayama saplı güneş;
Güneşe su-s-arsın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder