Şehrin ışıkları, yaşı geçkin şuh bir kadının gece karası saçlarından çarşaflara dökülen ışıltılı bakire düşler gibi... Issız kalamayan bir ten, giydiği... Sabahındaki kuş sesleri, kirpiklerinin battığı boyunlar gibi kadife ve keskin...
İçine aldığı solukların tamamıyla orgazm olamıyor... Kimi fazla yabancı kimi fazla alışık bu dokuya... Bir yanı çılgın kalabalığın sonsuz ve sıradışı fantezileri, tüketilemeyen günlerle adımlanan, renkli, cesur ve cüretkâr... Davetkâr... Diğer yanı kimsesiz kalmaya çalışıp başaramayan Stockholm Sendromlu bir çocuk gibi... Çaresiz ve bağımlı...
Bu teni çiğneyenlerin tek bir ortak paydası var; sahip olma eğilimi... Uyuşturucu gibi, kendilerini geri çekemedikleri dar ve eski ve deniz ve tarih ve ucuz ve pahalı ve aşk ve nefret sokakları...
Galata'nın dar, yokuş sokakları ve enstrüman satıcılarının işlediği ezgi taşlara, tehlikeli olduğunu bilip, inadına girdiğin yataklar gibi... Kalabalığın müziği kimi zaman dilime değen kelimeleri yakalıyor, çoğu zaman bilmediğim coğrafyaların geniz yakan cümlelerini...
Ve genç ve yaşlı... Donan sinema kareleri gibi, fonda tramvay sesi...
Akşama dek tecrübeli bir fahişe şehir, her geleni içine alıyor, en derinine, sokakları sızlayana kadar... Ve akşamında kadınlığını sindirip, Boğaz'a nazır ilikliyor önünü... Karşı tarafa usuldan geçiyor. Davetkâr olan yalnızca saçından esen rüzgârın kokusu Fenerbahçe Sahil'de... Bağdat Caddesi'nde salınıyır bir süre şehvetine dönmek için, sabahki hovarda ve sınır tanımaz kadın olamıyor. Ve Ziverbey , Ankara'dan anımsanan kalabalık, silik adımlar ve hayatın yozlaşan para kazanma davasında takım elbiseli...
Göstepe'de baktığım bir pencereden Rumelihisarı sallanıyor, ay dilimleniyor etrafında ve şehrin teninde gezinen rüzgâr, boynuma dolanıyor...
Karışmıyor burnumdaki bilindik deniz kokusuna... Biraz gam biraz umut veriyor, geçmişe çekilmek istenen perde kıvamında... Bu kadının kollarına teslim edemiyorum 'deniz' yanımı... Boğaz'dan gemiler geçiyor, daha küçük sandalları bekliyorum, körfez vazgeçmemecesine adımı sesleniyor bir Ege havasıyla...
13.07.2009
16.13/ İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder