20 Haziran 2005

kum tanecikleri

Bugün çok yavan bir gündü. Matematik*2, geometri*2, coğrafya*4!!!! Baydı ufaktan... Zaten 4 te yatıp 6.30 da kalkmak sarstı... Servise biner binmez uyku moduna geçer oldum! Ama yaz böyle güzel, geç yatıp geç kalkarak. Ben geç yatma kısmını yapıyorum da ne yazık ki okul yüzünden ikinci kısmını gerçekleştiremiyorum. Dün gece 2 de zaten Emre'ye "tarihe biraz bakıyım" dediğimde oldukça enteresan geldi ona da... Ben küçüklüğümden beri böyleyim annemlerin projeleri sağ olsun. Şimdi Ankara'ya babaannemin yanına gittiğimde göreceğim yaz keyfini! Akşam 22.00 sabah 7.00 programıyla...
Bugün değişik bir gün herkes tüm sevdiğim arkadaşlarım yanımda... Emre'yle iyi aramız. Özgün'le o geçen haftalara inat uzun uzun konuştuk, Gözde ve Aslı'yla görüştük. İpek mail atıyor. Annemlerle hoşuz herşey güzel bugün aslında ama Gözde çıkmıyor aklımdan... Nasıl yapar, nasıl cesaret eder böyle bir şeye aklım ermiyor!
Gözde'ye ve diğer sevdiğim insanlara bağlılığımı bu olayla anladım. Meğer ne kadar düşkünmüşüm onlara. Sevmek kum taneleri gibi.. Onları yitirmemek için avucumuzda sıkıyoruz sıkıyoruz ama kum sıkınca daha kolay dağılır gider... Tutmaya çabalıyoruz tanecikleri... Kaybetmekten öylesine korkuyorum ki sevdiklerimi... Ama bu korkuyu düşünerek yaşamak çok zor. Elimden akıp gidişlerini görmek paramparça ediyor. Düşünüyorum şimdi Gözde'ye ya da Özgün'e ya da Emre'ye bir şey olsa... Nefesim daralıyor, kelimeler tükeniyor sanki. Dünya duracakmış gibi geliyor... Sahip çıkmak istiyorum sevgilerime ama kumu sıkarak elinde tutamıyorsun.. Öyle bir denge gerekiyor ki akrobasi yapmak gibi bir şey bu. Fazla sıkma ama tamamen açma avuçlarını... Sevmek başka türlü bir şey... Her sevgide kendini bulmak... İçini değiştiren bir şey, seni senle var eden bir şey... Bir çok şeyi beraberinde getiren... Sevmek güzel, gülümsemek güzel ve o sevgilere sahip olmak güzel yeter ki barındırmasını bil...
Sevgiyle kalmak dileğiyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder