15 Haziran 2005

Bugünlerde hep şiir okuyasım geliyor, sürekli şiir okumak istiyorum. "Ekmek arası" nda Ahmed Arif'i gördüm zaten yapıştım ekrana. Evvelsi günde oturup Ahmed Arif le ilgili yazmıştım babama... Dizeler çok içine işliyor insanın. Anahtar gibi kelimeler, zorlayıp açamadığın kapıları usulca açıveriyorlar. Sitemler bile hoş oluyor şiir olunca. Eskiden yani ortasonda bize şiir ödevi verirlerdi. Türk edebiyatından 25 şairin en sevdiğin şiirlerini yazıp getirme ödevi ve en sevdiğini okuma... Ne güzel ödevlerdi onlar. Testlere sıkışmamıştı şiirler o zaman. Vakit boldu ve şiirler noktasına virgülüne kadar, son dizesine kadar dinletirdi kendini. İçinde zarf, zamir, fiilimsi gibi şeyler yerine duygu aranırdı... 6 kıtalık şiirler 3 dizeye düşmezdi. Doyarak okurduk. Keyif alırdık. Sevdiklerimizi oturur bir çırpıda ezberlerdik. Şiirli günleri özledim...

E o zaman biz de bir Ahmed Arif analım...

AY KARANLIK
Maviye
Maviye çalar gözlerin,
Yangın mavisine
Rüzgarda asi,
Körsem,
Senden gayrısına yoksam,
Bozuksam,
Can benim, düş benim,
Ellere nesi?
Hadi gel,
Ay karanlık...
İtten aç,
Yılandan çıplak,
Vurgun ve bela
Gelip durmuşsam kapına
Var mı ki doymazlığım?
İlle de ille
Sevmelerim,
Sevmelerim gibisi?
Oturmuş yazıcılar
Fermanım yazar
N'olur gel,
Ay karanlık...
Dört yanım puşt zulası,
Dost yüzlü,
Dost gülücüklü
Cıgaramdan yanar.
Alnım öperler,
Suskun, hayın, çıyansı.
Dört yanım puşt zulası,
Dönerim dönerim çıkmaz.
En leylim gecede ölesim tutmuş,
Etme gel,
Ay karanlık...

1 yorum:

  1. ahmet arif hasretinden prangalar eskitti beni eskiten ise prangalı hasretler di:)terk etmedi sevdan beni funda arar ile milletin diline düştü ben pek taraftar değilim ama maviyi de ahmet kayadan dinlemekten zevk alırım...

    YanıtlaSil