19 Ağustos 2021

Bütün felaketlerden hemen önce'

 

Doğduğun evde uyanmak.. Hayır uyuyamamak. Tuhaf. Yıllar kabuğumu sertleştiriyor. Bir yandan da bu kabuk içine doldurduğum ne varsa sürekli çalkalanıyor. İç organlarım yer değiştiriyor sanki. Duygularım. Hüznüm. Şiddetim.

Bak şimdi çalma listesinde aniden ilk aşkımın şarkısı çalıyor. Taş kesildiğim zamanlar geçmiş... Her şey geçiyor. mu.. Ne iyileştiriyor insanı bilmiyorum; kendini affetmek olsa gerek.

Bu aralar gerçekliğe kaptırıp ne kadar sürgüne yolladığım duygum varsa taşkınlar halinde fışkırıyor gecelerden, yaralı rüyasızlığımdan. 

Olduğum yerler, içinde bulunduğum beden, defterlerimin arasında çiçek kurutur gibi kuruttuğum dünlerim, kanımın yönünü değiştiren şarkılarım, ezbere bildiğimi çoktan unuttuğum dizeler..

Bu aralar sandığımdaki her şey kendini hatırlatıyor. Bana kim olduğumu bağırıyor.

Korkuyorum. Mahvolmaktan.

Biliyorum kendimi kendime bırakırsam mahvolurum çünkü.

Gösterişli olur ama, gücüm var mı..

Karar mevsimi olmadığını, sadeleşmeye çalıştıkça içimi kalabalıklaştıracağımı biliyorum. Sokaklarımın yönlerini yitireceğini.. Ben bunu hep yapıyorum.

Kapa gözlerini.. 1..2..3.. Ve ayaklarından başlayarak tüm vücudunda güneşin sıcaklığını hisset. Böyleydi di mi..

Güneşe, toprağa ve suya gömüyorum kendimi, çiçek açacaksam doğru yerde pedal çeviriyorum, yanlış biletler kesiyorum.

Bir sürü şey var. Sormak istediğim ve susmak istediğim.

Aniden kapısından girmek istediğim yerler ve ardıma bakmadan çekmek istediğim kapılar.

Görmek istediğim gökyüzü renkleri, yürümek istediğim sokaklar, binlerce kez daha dinlemek istediğim şarkılar, affetmek istediğim hikâyeler...

Çok düşünüp, ama o kadar çok düşünüp neredeyse "yaşadık" bunu diyebileceğim kendimi kandırışlarım var. Hayal belki. Hayal dediysem bir fotoğraf kadar kısa ömürlü* bir öpücük kadar upuzun...

Neden uyuyamıyorum doğduğum evde? Anneanne?

İçimde çırpınan bir şey var. Çatlatacak çeperini nefesimin, nabzımın, sabrımın.. Ve çatlağından yabani bahar otları, çiçekleri mi fışkıracak, kopkoyu bir yitiriş mi bilmiyorum.

Korkuyorum.

Şarkıyı bir kez daha açıyorum, bin kez daha.

 

Gün doğdu. Doğduğum yerde.

Uyumadım da ölmedim de.

 

temmuzun bi' yerinde, 07:35 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder