Bir gün birisi bulacak. Eskiden hiçbir şeyi içime atmadan yazdığım her şeyi, dönüp okumaya cesaret edemediğim her şeyi oturup okuyacak belki.
Mevsim mevsim ciltlediğim bütün anlarım, şiir kitaplarımın yaprakları arasındaki kuru çiçek fallarım saçılacak ortalığa.
Buna kendinde had bulmasına ses etmeyeceğim tek kişi de bir ölü. Kalbi ölen insan ölü sayılır değil mi?
Sahi nerede, nasıl öldürdü kalbini... Defterlerimde biriktirdiğim her şeyin şahidi, ne zaman vazgeçti suç ortaklığımızdan. Ne zaman sağır oldu, ne zaman affı olmayan bir terk ediş kurguladı kendine. Onu yazmamışım çünkü. Dayanabildiğim kadarında bulamadım en azından. Belki başında ve sonunda hâlâ hiçbir şey bilmeyişimden yazmamışımdır. Yok sayılışımdan.
Benim bu boşlukta nasıl asılı kaldığımı, ne yükselebildiğimi ne de düşebildiğimi görüyor mu acaba. İzliyor mu beni ölü kalbiyle uzaktan.
Tam atlattım bu bırakılışı derken, yeniden bir şey oluyor ve saplanıp kalıyorum nedenine, niçinine.
Defterlerimdeki kıyameti teslim edebileceğim tek kişi bir ölü.
Kaldığım yer çok uzak, yol çıkmaz, soğumuyor hiçbir şey.
Bak nasıl büyüdüm, nasıl da kaçırdığına üzüleceğin yıllar eskittim diyemiyorum bile.
Bu felaketi ne kadar zaman geçtikten sonra, özne nesne ve yüklemden oluşan, orta yerinde bozulmayan, ünlemleri birbirine dolaşmayan, basit cümlelerle anlatabileceğimi, atlatabileceğimi bilmiyorum.
Kendimi ne zaman yalnız hissetsem, zulmünle bir daha bir daha bıçaklanıyorum.
Umarım görmüyorsundur. Umarım görüp de tepkisiz kalmayı becerecek kadar ölü değilsindir.
Sanırım bir gün bağrımda avutamadığım küçük kuş tükendiğinde,
olan biten ve bitmeyen, bir noktayı dahi reva görmediğin bu hikâye, pastan küften görünmemeye başladığında,
ölümüne kendimi ikna edip, üzerine toprak atabildiğimde,
ansızın kendimi tam, hiç dikiş atılmamış gibi hissetmeye başardığımda; başarırsam
her şeyi yakabilirim.
Ve belki de o zaman alevler hatırlatır sana bir kalbin olduğunu.
Umarım, bensiz de olsa benimle yürüdüğün yollar vardır ve geri yürümek mümkünümüz olmasa da,
biliyorsundur.
Umarım, değmiştir.
Umarım, değen bir şey için perişandır her nefesim.
Umarım.
Kalbi ölen insan ölü sayılır elbet ama asla ölü olduğunu kabul etmez; çünkü yaşamayı nefes almaktan ibaret sanır. Kim bilir belki de o haklıdır. Yaşamak sadece nefes almaktan ibarettir. Ve belkide asla fazlası değildir. Hiç bir zaman fazlası da olmamıştır...
YanıtlaSilEmeğine sağlık. Derin duygular içeren bir yazı kaleme almışsın. Saygılarımla. Vesselam...
Umarım öyle değildir... Teşekkürler, iyi okumalar.
Sil