Parmaklarımın arasından akan mürekkebin bir önemi yok.
Ağlamasına kıyamadığım insanların beni göremeyecekleri bir yerdeyim ve ha mürekkep, ha gözyaşı.
Görünmediğinde görünmüyorsun ve görünmeyen şeyler bir sorun teşkil etmiyor.
Sanırım.
Ve görünmediğin bir yerde kimse çıkıp da uykularını sormaz.
Bir geceye kaç soğuk terleme ve üşüyerek titreme nöbeti sığdırdığımın da açıklama gerektirecek bir yanı yok.
Rüyalar hâlâ içimi bulandırıyor.
Ellerim hâlâ ağrıyor.
Dünden tek farkı;
zaman akacağına dair, yarın aydınlık getireceğine dair asla bir umut taşımıyor.
Oysa eskiden, insanlar vardı.
Görünen,
göründüğümüz,
kıyamayan,
kıyamadığımız.
Dostlar.
İnsanlar.
Güzel zamanlar.
Güzel olmayanları dahi
yarına sebep.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder