Hıçkıra hıçkıra ağlayan şehirlerin, insanların, pencere önlerinin, dünlerin karşısında cebimden gülümsemeler çıkarıyorum.
Kimse giymiyor.
Daha kötüsü de, cebimden çıkardıklarıma ben bile inanmıyorum.
Reklam okumak en azından bu işe yarayabilmeliydi;
inandırabilseydim kendimi, hiç değilse kendimi..; misket düşmeyen ceplerimden çıkanın şişe dipleri dahi olsa mutluluk getireceğine.
Olmuyor.
Korkmadan gün geçmiyor, dudaklarımın kenarları, değil güneşe dönmek çatlaya çatlaya kara ikliminin bir parçası haline geliyor.
Evet..; ama bugün neden gelmedin?*
Diğer tüm soruların cevaplarını boş verebilirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder