gecelerin en uzununda..
Yeniden bulduk tapınağımızı. BaşlıyoruzÇevirmeye ağır ağır sayfalarını gününGökte kuş sürüleri, su kabarcıkları gibi öyle, biri çıkıyor, biri sönüyor ya da yer değiştiriyorlar aralarındaBelli belirsizYüzümüzde düş gölgeleri, menevişlerKavuniçi ve beyaz, kavrayıcı ve keskinGök sırça gibi dökülüyor, omuzlarımıza, havlularımıza, paletlerimize, güneş gözlüklerimizeSarıp sarmalıyor biziMimarsın, diyoruz ona, hışımla söylüyoruz bunu, dilimizin üstünde kaydırarak kelimeleriHerbiri bir akide lezzetindeMimarsın işte, bizim uçsuz bucaksız mavi mimarımız..
Edip Cansever
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder