23 Ekim 2010

terk..


Artık cümlelerim yok. Yitik bir sessizlikte ölüyorum. Suskunluğum yankılanıyor tarih çizgilerinde. Tarihi kayıp bir kadın olmayı diliyorum sık sık. Tenim üşüyor mecalsiz anlar arasında. Varlığıma tokat gibi inen gözyaşlarını silemiyorum. Mürekkepli yalnızlığımı çoğaltamıyorum, odamı hep kırık notalar dolduruyor ve ben bir sebep bulamıyorum artık sonbahar yapraklarını toplamak için. Avuçlarım kanıyor benim, suların tuzunda kavruluyorum. Terk edemediğim bu bedenin içinde çürüyorum, aynalar kırık dökük, sırlarından birkaç kirli sözcük dökülüyor parmak uçlarıma. Her gören yüzümden çalınan pembeliği soruyor, hastayım çocuk. Yıldızlar birer birer kayıyor benim gökyüzümden, mucizeler birer birer bileğime saplanıp , kanıma karışıp, akıyor dışarı. Benimle kalmıyor hiçbir hayat. Nicedir ellerimi kimse sıkmıyor. Bütün güzelliklerim, çirkinliğimi gözlerime bırakıp gidiyorlar, denizlere, aşklara... Ben öyle kendi kıyımda, kendi dalgalarımda, kendi güzüme yenik... Korkularım dinmiyor, kapımı hayat çalmıyor.
Aşksız çok kirliyim, kendime bile dayanamazken;
belki buralardan gitme vaktidir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder