13 Nisan 2010

on üç dalga..

Vanilya demiştin, kokundandır belki, ya da deli bahar karmaşası...
Sırdın, sır kaldın, sıra bulandın. Turuncudan mora deniz yıldızları, mercan koynunda.. Sualtı düşlerini bize bıraktım. Issız orman renklerinden gecendeki müziği damlattım..; tende ay ışığı kaldı...
Sormadım, sorgusuz gün doğumlarında gözyaşlarımı kavanozlara doldurup, valizlerini balkonlardan attım şiir kokulu geceliklerin.. Şimdi tırnaklarında sedefi çalınmış inci rengi, çizgine susar... Adımdan dökülen narlar vardı geçmiş zaman eklerinde, ellerinde yeşerip büyüyen...
Duvarlarım salı yorgunu, çarşamba çaresizliği.. Perşembe umutsuzluğu, cuma terk edilmişliği.. Cumartesiden pazara uzayan saatler bekleyiş tedirginliği, pazartesi dağınığım.
Bu gölgeler canımı yakarken senin ellerin nerede... Engin sulara bakamaz artık suretim bile.. Yol yorgunu sevinçlerim, uykuda öldü. Çok oldu geleli, gideli... Dakikalardan aylara..., o bankta... Ahşaplara kazıdığım lise aşkları şimdi gönül yarası..
Yaralarımın kabukları her gece yastığıma dağılır. Dağlanır kalbim, sevdam oynar yerinden deprem seslerine çarparak... Gözlerim sana kör, bu akşam saatlerinde.. Yıldızlar ayaklar altında.. Tozlu gerdanıma yetmiyor hiçbir öpüş. Özlemlerini silmiyor kahve kokusu. Ağlıyor varlığım... Dini yitik ibadetleri karalıyorum, günahlarım başımda papatyadan taç.. Sahi.., saçlarım.. O kıyamadığın, dokunmaya ürktüğün.. Kestim bir mesai sonrası, kimse duymadı..,
nazar boncuklarını mermerler arasında kırdım.., mavi cam kana karıştı.
İzmirliyim doğuştan.. Ankara yanımdır bu hırs. Kara toprak en derinimde.. Suyum oluk oluk, mezarlar etrafında...
Görünmeyen, okunmayan destanlar yazıyorum.. Kahramanları arka sokakta ölü.
İzmirliyim, Kadifekale'yi görmedim hiç.. Korku mu dersin, yüzleşme mi.. Belki de 'şehirsiz su' benim adım... Gökdelenler kadar zavallıyım bahar renklerinde.. İçime sinmiyor yol, haritamda yol alan bulantı inkâr ediyor soğuk odalarını çocukluğun... Tel kadayıfları ve menekşeli sabahları...
Kimse sevmiyor artık temmuzları. Karakalem kurudu bu gece. Duydun mu, yeraltı saraylarından kaçırılan kızlar hiç aşık olmazlarmış. Sus, kimse duymasın, ... aramızda yitip giden sularda..., kelimesiz, çıplağım...,...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder