4 Mart 2010

faili meçhul -


Sehersiz sabahların İzmir durağı serin bu gün doğumunda...
Ardışık geçen takvimlere işaretlediğim ismin, her mevsim aynı renk.. Tonuna karışan ritmini yakaladım, rüzgârlarının saçlarından tutup, yarını bugüne getirdim.
Şahit olmadığın rüyalardan bileklerine ulak saldım..
Coğrafyanda kök salan gece bitkilerinin suyunu içtim, ömrüne panzehir..
Derinliği olan sularda adım adım yeşil avı...
Gecenin moruna kök salan sarmaşık, ölümcül gidiş..
Bilet erken kesilir yolculuklarına ve cellat zamandan aşıramadığın kanda boğulursun..
Sessiz pırlantasından taş dökülür gölgelerine, ve sen ismi yitik kahraman...
Buruşmamış çarşaflar arasında doğurduğun mutsuzluk resimlerinin boyalarını kazırken, dünya bulaştı elime yüzüme. Dizlerimi kanattı.
Sesten yorgun düşen ılıklığım soğudu.. Kıştan bahara geçemedi erguvanîlik..
Menevişlerde kayık yüzdüren çocuğa borçluyum şimdi; şaha kalkmış masal diyarı, hayat çığlığını...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder