24 Ağustos 2014
Klavikula
Ne senin eğlencen olmak istiyorum ne de senin benim eğlencem olmanı. Seni sırf zevk için incitip, bizi birbirimize bağlayan o belirgin bağları karmaşıklaştırmak, seni dizlerinin üstüne düşürüp sonra tekrar ayağa kaldırmak istemiyorum. Kaotik bir hayatın görünür yüzü. Kalplerimizi çevreleyen halkanın bize yol göstermesini istiyorum, korku vermesini değil. Seni tahammül edebileceğinden daha yakınıma çekmek istemiyorum, ne de bağların gevşeyip yanlardan kendimizi asmaya yetecek kadar ipin sarkmasını.
...
Kemiğin kemiği. Etimin eti. Seni hatırlamak için dokunduğum kendi vücudum. Böyleydi, burada ve burada. Fiziksel hafıza zihnin sonsuza kadar kapatmaya çalıştığı kapılardan sendeleyerek geçiyor. Mavi Sakal'ın odasını açan bir iskelet anahtar. Acıyı ortaya çıkaran kanlı anahtar. Akıl unut diyor, beden inliyor. Köprücük kemiğinin orta noktası beni mahvediyor. Böyleydi, burada ve burada.
...
'Bir gün bu da geçer...' Asıl sorun yaratan klişeler. Sevdiğin birini kaybetmek hayatının sonsuza kadar değişmesi demek. Bir gün geçmiyor bu, çünkü 'bu' sevdiğin insan. Acı geçiyor, yeni insanlar giriyor hayatına, ama o boşluk asla dolmuyor. Nasıl dolsun?.. Kalbimdeki boşluğun şekli sensin, senden başka kimse dolduramaz onu. Bunu neden isteyeyim hem?
Jeanette Winterson- Bedende Yazılı*
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder