Sadece farklı şeyler hissettiğim, bambaşka görüntülerin zihnime yer ettiği bir dönem bu. Üniversitede yaşam, yollarda yaşam, her an farklı bir yaşam. Her yeniliğe göz ucuyla bakan bir meraklı..
Bugün hava karardı, biz vapurdan İzmir'i izledik, martılar koyu denizin üzerinde inci taneleri gibi süzüldüler, biz hayran olduk, hava karardı gün biterken biz ayrılmadan dostlukları, sevgileri, özlediklerimizi ve kuytularımızda yer edenleri bir kez daha özledik...
Güldük, sustuk, durmaksızın konuşurken satır aralarını doldurmasını bekledik rüzgârın...
Bir resime takılıp günü, özlemleri, aşkları, sevgileri peşine taktık... Bir resimle uzağı yakın yaptık.
Bugün fotoğrafa adım attık. Bugün uzun zamandır olmadığı kadar zevkle ve şevkle bir ders dinledik. Gördük ki öğrenme isteği hala içimizde yeşeriyor. Ve hala hayat yeni olaylar, yeni sahneler, yeni oyunlar koyuyor ömrümüzün tiyatro sahnesine..
Ve biz her yeni doğan güne yine umutla başlıyoruz...
**Atilla İlhan'ın ölüm yıldönümü... Biz seni çok seviyorduk hocam...
nasıl iş bu
her yanına çiçek yağmış
erik ağacının
ışık içinde yüzüyor
neresinden baksan
gözlerin kamaşır
oysa ben akşam olmuşum
yapraklarım dökülüyor
usul usul
adım sonbahar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder