"..Aşk bir dengesizlik işi
Sensiz olmaz
Dengeye dönüşen bir sevgi
Sensiz olmaz..."
Sensiz olmaz
Dengeye dönüşen bir sevgi
Sensiz olmaz..."
Değişip dönüşen şeylerin ton farklarını yakalamanın derdindeyim. Raylar boyunca, incecik, kurumuş ağaçların çıplaklığına inat sallanan tek sarı yaprak.. Birkaç yüz metre sonrasında dolgun bir turuncu... Bulutların ağırlaşan yükünün gölgesiz bıraktığı renkler yıkanalı olmuş biraz, yine de toza meyletmiyorlar.
Güzel uyanışları başka şehirlerde de devam ettirmek hayata dair önemli bir umut ışığı. Mesafenin başkalaşarak ılıklaşması. Sınav gibi değil bu. Yıldızın, bir diğer yıldıza öyle uzaktan bakması, ama bir arada göründükleri evrende ışıltı olarak gözlerimize yansımaları gibi...
Karanlığın metale değişi, ürkek bir serinlik bırakıyor yol uykularına. Eksik olan şeyin garlarda bekleyişine yüklenen bir teselliyle alevleniyor sonra iç.
Sonsuzluğu vaadederek gelenler... Gelenler...
Rüyasızlığımda uçuşup, bulutsuluğuyla kıyıma varan, karışmak için bekleyen; sahiden ihtiyatla bekleyen o soluğa, fırça darbesi değdirmeden portreler çizip boyadım. Evet fırçasız, hatsız.
Kimse beni duyuyor mu? Duymasın. Sakın.
Bilmiyorsun.
Gitmek, kalmak, dönmek... Şimdi bakmak ve dokunmak mevsimi.